إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا |
ARAPÇA LATİN |
İnnehum yekîdûne keydâ(keyden). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar, |
|
DİYANET VAKFI |
(11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur´an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek). |
|
ELMALILI SADE |
Haberin olsun ki, onlar hep hile kuruyorlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Muhakkak ki, onlar bir hile ile hilede bulunurlar. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar bir tuzak kuruyorlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki onlar, bir düzendir, kurup duruyorlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Gerçekten onlar düzen kuruyorlar, |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar; |
|
BEKİR SADAK |
Gercekten onlar duzen kuruyorlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlar elbette bir tuzak kuruyorlar ; |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hakıykat, onlar alabildiklerine hileler düzerler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Doğrusu (Kur’an’ın nurunu söndürmek için, Mekke’li) o müşrikler hep hile kuruyorlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar; |
|