قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ |
ARAPÇA LATİN |
Kutile ashâbul uhdûd(uhdûdi). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(3-5) Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü’minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lânetlenmiştir. |
|
DİYANET VAKFI |
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı. |
|
ELMALILI SADE |
o hendek sahiplerine la´net edildi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(3-4) Ve şehâdet eden ve şehâdet olunana. Hendeklerin sahipleri mel´un bulunmuştur. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hendekleri hazırlayanların canı çıksın. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Kahrolsun yerde hendekler kazıp ateşler yakanlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Uhdud ashabının canı çıksın, |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Kahrolsun Ashab-ı Uhdûd |
|
BEKİR SADAK |
(4-7) Hazirladiklari hendekleri, tutusturulmus atesle doldurarak onun cevresinde oturup, inanmis kimselere dinlerinden donmeleri icin yaptiklari iskenceleri seyredenlerin cani ciksin! |
|
CELAL YILDIRIM |
Uhdûdlular lanetlendiler.. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(4-5) tutuşdurucu (malzeme ile hazırladıkları) o ateş hendeklerin saahibleri gebertilmişdir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Eski devirlerde müminlere çeşitli eziyetler yapan ve) Ashab-ı Uhdûd (diye adlanan kavim lânet edildiği gibi, Mekke müşrikleri de) lânetlenmiştir. |
|
ALİ BULAÇ |
Kahrolsun Ashab-ı Uhdud |
|