وَأَمَّا ثَمُودُ فَهَدَيْنَاهُمْ فَاسْتَحَبُّوا الْعَمَىٰ عَلَى الْهُدَىٰ فَأَخَذَتْهُمْ صَاعِقَةُ الْعَذَابِ الْهُونِ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve emmâ semûdu fe hedeynâhum festehabbûl amâ alel hudâ fe ehazethum sâıkatul azâbil hûni bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Semûd kavmine gelince, biz onlara doğru yolu göstermiştik. Ama onlar körlüğü hidayete tercih etmişler ve yaptıklarına karşılık, alçaltıcı azap yıldırımı onları çarpmıştı. |
|
DİYANET VAKFI |
Semûd´a gelince onlara doğru yolu gösterdik, ama onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Böylece yapmakta oldukları kötülükler yüzünden alçaltıcı azabın yıldırımı onları çarptı. |
|
ELMALILI SADE |
Semud´a gelince, Biz onlara yolu gösterdik de onlar, hidayete karşı körlüğü sevmek istediler, derken yaptıkları yüzünden kendilerini o hor azap yıldırımı alıverdi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Semûd´a gelince, Biz onlara doğru yolu gösterdik, onlar ise hidâyet üzerine körlüğü seviverdiler. Artık onları kazanır oldukları şey sebebiyle o zelil edici yıldırım azap yakaladı. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Semud kavmine gelince onlara doğru yolu gösterdik; fakat onlar, körlüğü doğru yola tercih ettiler. Böylece yaptıkları yüzünden alçaltıcı azab yıldırımı onları yakaladı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Semûd´aysa doğru yolu gösterdik de onlar, körlüğü, hidâyetten üstün görüp sevdiler, onları da, kazandıklarına karşılık aşağılatıcı bir azâbın gelip çatıvermesiyle helâk ettim. |
|
İBN-İ KESİR |
Semud´a gelince; onlara hidayeti göstermiştik, ama onlar körlüğü hidayete tercih ettiler ve yaptıkları yüzünden onları horlayıcı azabın yıldırımı çarptı. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Semûd´a da gelince; biz onlara doğru yolu gösterdik, fakat onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Böylece kazanmakta oldukları şeyler yüzünden onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakalayıverdi. |
|
BEKİR SADAK |
Semud milletine, dogru yolu gostermistik, ama onlar korlugu, dogru yolda gitmege tercih ettiler. Kazandiklarinin karsiligi olarak onlari alcaltici azabin yildirimi carpti. |
|
CELAL YILDIRIM |
Semûd kavmine gelince Kendilerine doğru yolu gösterdikse de onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Bu sebeple kazanıp elde ettiklerine karşılık aşağılayıcı azâb (olarak) yıldırım onları yakalayıver di. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Semuuda gelince: Biz onlara da doğru yolu gösterdik. Amma onlar körlüğü hidâyete tercîh etdiler. Onun için kendilerini, kazanageldikleri (şirk ve meaasî) yüzünden, o horlayıcı azâb yıldırımı tutuverdi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Semûd kavmine gelince: Biz onlara doğru yolu gösterdik de onlar, körlüğü hidayete tercih ettiler. Onun için, kazandıkları günah yüzünden kendilerini, o şiddetli azab yıldırımı yakalayıverdi. |
|
ALİ BULAÇ |
Semud´a gelince; Biz onlara doğru yolu gösterdik, fakat onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Böylece kazandıkları şeyler yüzünden onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakalayıverdi. |
|