بَشِيرًا وَنَذِيرًا فَأَعْرَضَ أَكْثَرُهُمْ فَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Beşîren ve nezîrâ(nezîren), fe a’rada ekseruhum fehum lâ yesmeûn(yesmeûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir. Artık onlar işitmezler. |
|
DİYANET VAKFI |
Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler. |
|
ELMALILI SADE |
Hem müjdeci olarak, hem gocundurucu; onun için çokları onlara başını çevirmiştir de işitmezler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Müjdeleyici ve korkutucu olarak (indirilmiştir). Fakat onların çoğu yüz çevirmişlerdir. Artık onlar dinlemezler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat insanların çoğu onu düşünüp kabul etmekten yüz çevirmiştir. Onlar işitmezler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Müjdecidir ve korkutucu, fakat çoğu yüz çevirmiştir, onlar, duymazlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Ama onların çoğu yüz çevirmiştir, artık onlar işitmezler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Bir müjde verici ve bir uyarıcı korkutucu olarak. Ama onların çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler. |
|
BEKİR SADAK |
(2-5) Bu Kitap, merhametli olan Allah katindan indirilmedir; bilen bir millet icin mujdeci ve uyarici olmak uzere arabca okunarak, ayetleri uzun uzun aciklanmistir. Ama insanlarin cogu yuz cevirmistir, onlar isitmezler de: «Bizi cagirdigin seye karsi kalblerimiz kapalidir, kulaklarimizda agirlik, bizimle senin aranda anlasmamiza engel vardir; istedigini yap, biz de yapacagiz» derler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Hem müjde verici, hem uyarıcıdır. Buna rağmen onların çoğu yüzçevirmişlerdir, işitmemektedirler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(2-3-4) (Bu), âyetleri — bilecek (anlayacak) her hangi bir kavm için — ayrı ayrı açıklanmış, (hükmünce amel edenlere) müjdeler verici, (muhaaliflerini başlarına gelecek fena akıbetlerle) korkutucu, Arabca bir Kur´an olmak üzere Rahman (ve) Rahıym tarafından indirilmiş bir kitabdır. (Böyle iken) onların çoğu (bunu düşünüb kabulden) yüz çevirmişdir. Artık dinlemezler onlar. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hem (cenneti) müjdeleyici, hem (ateşten) korkutucu olarak... Fakat onların (Mekke kâfirlerinin) çoğu, (Kur’an’dan) yüz çevirdiler. Artık onlar dinleyip hakkı kabul etmezler. |
|
ALİ BULAÇ |
Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler. |
|