ذَٰلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ يَدَاكَ وَأَنَّ اللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ لِلْعَبِيدِ |
ARAPÇA LATİN |
Zâlike bimâ kaddemet yedâke ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(Ona), “İşte bu kendi ellerinin önceden işledikleri yüzündendir. Allah, kesinlikle kullara zulmedici değildir” (denir.) |
|
DİYANET VAKFI |
İşte bu, önceden yapıp ettiklerin yüzündendir (denilir). Elbette Allah kullarına haksızlık edici değildir. |
|
ELMALILI SADE |
Bu ellerinle yaptığın işlerden dolayıdır diye, yoksa Allah kullarına zulmeden değildir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(Denilir ki) «Bu (azab) senin iki elinin evvelce yaptığından dolayıdır. Ve şüphe yok ki, Allah kulları için hiçbir zulmeden değildir.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
O gün ona «Bu ceza, vaktiyle kendi ellerinle işlediğin günahların karşılığıdır; Allah kullarına asla haksızlık etmez» denecektir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Bu da senin, kendi ellerinle kendine hazırladığın şeydir ve şüphe yok ki Allah, alabildiğine zulmetmez kullarına. |
|
İBN-İ KESİR |
Ona: Bunlar senin yaptıklarından ötürüdür, denir. Yoksa Allah kullarına asla zulmedici değildir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
(Ey insan) Bu, senin ellerinin önden takdim ettikleridir. Şüphesiz Allah, kullar için zulmedici değildir. |
|
BEKİR SADAK |
Ona: «Bunlar senin yaptiklarindan oturudur» denir, yoksa Allah, kullarina karsi hic de zalim degildir.* |
|
CELAL YILDIRIM |
Bu, senin iki elin kazanıp önden gönderdiği şeyin karşılığıdır ve Allah kullarına zulmedici değildir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Bunun sebebi iki elinin öne sürdüğü şeylerdir ve çünkü Allah, şübhesiz, kulları hakkında zulümkâr değildir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Kıyamet gününde ona şöyle denecektir): Bu perişanlık ve azab, iki elinin kazandığı günahlar sebebiyledir. Muhakkak ki Allah, kullara zulümkar değildir (günahları olmadan onları cezalandırmaz). |
|
ALİ BULAÇ |
(Ey insan) Bu, senin ellerinin önden takdim ettikleridir. Şüphesiz Allah, kullar için zulmedici değildir. |
|