وَجَاءَتْ كُلُّ نَفْسٍ مَعَهَا سَائِقٌ وَشَهِيدٌ |
ARAPÇA LATİN |
Ve câet kullu nefsin meahâ sâikun ve şehîdun. |
|
DİYANET İŞLERİ |
Herkes beraberinde bir sevk edici, bir de şahitlik edici (melek) ile gelir. |
|
DİYANET VAKFI |
Herkes, yanında bir sürücü ve bir de şahitle beraber gelir. |
|
ELMALILI SADE |
Herkes gelecektir, yanında bir sevk memuru ve bir şahit olduğu halde. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve herkes gelmiştir. Kendisiyle beraber bir sürücü ve bir şahid bulunduğu halde. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Her can, yanında bir sürücü ve bir şahidle gelir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve herkes, yanında bir sürüp götüren ve bir tanık olarak gelir. |
|
İBN-İ KESİR |
Her nefis, yanında bir sürücü ve şahidle gelir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
(Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir. |
|
BEKİR SADAK |
Her can, kendisiyle beraber bir surucu ve sahit bulundugu halde gelir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Her canlı, beraberinde bir sürücü, bir de şâhid ile gelir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(O gün) herkes, beraberinde sürücü ve şâhid (iki melek) bulunduğu halde, (mahşere) gelmişdir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Herkes beraberinde bir sürücü ve bir de şahid (melek) olarak (Rabbi huzuruna) gelmiş bulunacaktır. |
|
ALİ BULAÇ |
(Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir. |
|