أَإِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا ۖ ذَٰلِكَ رَجْعٌ بَعِيدٌ |
ARAPÇA LATİN |
E izâ mitnâ ve kunnâ turâbâ(turâben), zâlike rec’un baîdun. |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirilecekmişiz)? Bu, akla uzak (imkânsız) bir dönüştür!” |
|
DİYANET VAKFI |
«Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirileceğiz)? Bu, akla uzak bir dönüştür.» |
|
ELMALILI SADE |
Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit ha?! Bu, çok uzak bir dönüş!» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
«Biz öldüğümüz ve toprak kesildiğimiz zaman mı (tekrar dirileceğiz)? Bu uzak bir dönüştür.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı dirileceğiz? Bu uzak bir dönüştür. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ölüp bir yığın toprak olduktan sonra mı? Bu, pek uzak, pek olmayacak bir dönüş. |
|
İBN-İ KESİR |
Öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı? Bu, uzak bir dönüştür. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecekmişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır).» |
|
BEKİR SADAK |
(2-3) Kafirler, aralarindan bir uyaricinin gelmesine sastilar da: «Bu sasilacak bir sey; oldugumuz ve toprak oldugumuz zaman dirilecek miyiz? Bu, ihtimali olmayan bir donustur» dediler. |
|
CELAL YILDIRIM |
(2-3) Hayır, içlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamberin gelmesine şaştılar da, kâfirler: «Bu şaşılacak şey!» dediler. «Biz öldüğümüz ve toprağa dönüştüğümüz zaman (tekrar dirilecek miyiz) ? Bu, uzak çok uzak bir dönüş!. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (tekrar hayâta dönecekmişiz)? Bu, (ihtimalden) uzak bir dönüşdür». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (dirilecekmişiz)? Bu (Peygamberin dediği, imkândan) çok uzak bir dönüştür.” |
|
ALİ BULAÇ |
"Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecek mişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır)." |
|