وَاسْتَمِعْ يَوْمَ يُنَادِ الْمُنَادِ مِنْ مَكَانٍ قَرِيبٍ |
ARAPÇA LATİN |
Vestemi’ yevme yunâdil munâdi min mekânin karîb(karîbin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(Ey Muhammed!) Çağırıcının yakın bir yerden sesleneceği gün, (o sese) kulak ver. |
|
DİYANET VAKFI |
Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver. |
|
ELMALILI SADE |
Ve o seslenenin yakın bir yerden bağıracağı günü dinle! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve dinle, o gün ki, bir münâdi, yakın bir mekandan nidâ eder. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bir çağırıcının yakın bir yerde çağıracağı güne kulak ver. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve dinle o nidâ edenin, yakın bir yerden bağıracağı gün, sesini. |
|
İBN-İ KESİR |
Bir münadinin yakın bir yerden çağıracağı güne, kulak ver. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı güne kulak ver; |
|
BEKİR SADAK |
Bir cagricinin yakin bir yerden cagiracagi gune kulak ver. |
|
CELAL YILDIRIM |
Çağrıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Nida edenin yakın bir yerden ünleyeceği güne kulak ver. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Ey Rasûlüm), münadinin yakın bir yerden çağıracağı günkü sözü dinle. (O kıyamet ahvalinden sana ne büyük haberler vereceğiz.) |
|
ALİ BULAÇ |
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı güne kulak ver; |
|