حِكْمَةٌ بَالِغَةٌ ۖ فَمَا تُغْنِ النُّذُرُ |
ARAPÇA LATİN |
Hikmetun bâligatun fe mâ tugnin nuzur(nuzuru). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Bu haberler, zirveye ulaşmış birer hikmettir! Fakat uyarılar fayda vermiyor! |
|
DİYANET VAKFI |
Bu büyük bir hikmettir. Fakat (yüz çevirene) uyarılar ne fayda verir! |
|
ELMALILI SADE |
Bir hikmet-i baliğa (hedefe ulaşmanın en yüksek derecesine ermiş bir hikmet) fakat uyarılar fayda vermiyor. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Son derecedeki bir hikmettir. Fakat bu korkutucular bir faidebahş olmuyor. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bu haberler son derece anlamlı ve etkilidir, ama uyarılar yararlı olmuyor. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yüksek hikmet vardı, derken korkutuşlar fayda vermedi gitti. |
|
İBN-İ KESİR |
Ki bunlar gayesine ermiş bir hikmettir. Fakat uyarılar fayda vermiyor. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
(Ki her biri) Doruğunda, olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarıp korkutmalar bir yarar sağlamıyor. |
|
BEKİR SADAK |
Bu haberlerin herbirinde ustun hikmet vardir; ama uyarmalar fayda vermiyor. |
|
CELAL YILDIRIM |
Gayesinin doruğuna yükselmiş bir hikmet! Ne var ki, uyarmalar, korkutmalar yarar sağlamıyor. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Ki (her biri) gaayesine ermiş bir hikmet (ve ibret) dir. Fakat (onları) tehdîd eden (bütün bu haadise) ler asla fâide vermiyor. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Tam bir hikmet... Fakat korkutmalar fayda vermiyor. |
|
ALİ BULAÇ |
(Ki her biri) Doruğunda-olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarmalar bir yarar sağlamıyor. |
|