نُمَتِّعُهُمْ قَلِيلًا ثُمَّ نَضْطَرُّهُمْ إِلَىٰ عَذَابٍ غَلِيظٍ |
ARAPÇA LATİN |
Numettiuhum kalîlen summe nadtarruhum ilâ azâbin galîz(galîzin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Biz, onları (dünyada) biraz yararlandırırız. Sonra da onları ağır bir azaba sürükleriz. |
|
DİYANET VAKFI |
Onları biraz faydalandırır, sonra kendilerini ağır bir azaba sürükleriz. |
|
ELMALILI SADE |
Biz onlara biraz zevk ettiririz de sonra kendilerini korkunç bir azaba mahkum ederiz. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Onları biraz mütenaim kılarız. Sonra onları en şiddetli bir azaba muztar kılacağızdır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlara biraz geçim sağlar, sonra ağır bir azaba sürükleriz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Onları az bir müddet geçindiririz de sonra istemedikleri halde onları ağır bir azâba atarız. |
|
İBN-İ KESİR |
Onları az bir süre geçindirir, sonra da katı bir azaba sürükleriz. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Biz onları az (bir şey ve zaman) olarak metalandırıp yararlandırırız, sonra da onları ağır bir azaba katlandırırız. |
|
BEKİR SADAK |
Onlari az bir sure gecindiririz, sonra da agir bir azaba surukleriz. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onları az bir süre geçindirip yararlandırırız. Sonra da pek ağır bir azaba katlanmaya çaresiz kılarız. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Biz onları (dünyâda) biraz geçindirib sonra kendilerini ağır bir azaba (katlanmıya) mecbur edeceğiz. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Biz, o kâfirlere (dünyada) biraz zevk ettiririz de, sonra kendilerini ağır bir azaba mecbur tutarız. |
|
ALİ BULAÇ |
Biz onları az (bir şey ve zaman) olarak metalandırıp yararlandırırız, sonra onları ağır bir azaba katlandırırız. |
|