وَنَادَيْنَاهُ مِنْ جَانِبِ الطُّورِ الْأَيْمَنِ وَقَرَّبْنَاهُ نَجِيًّا |
ARAPÇA LATİN |
Ve nâdeynâhu min cânibit tûril eymeni ve karrebnâhu neciyyâ(neciyyen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Ona, Tûr dağının sağ tarafından seslendik ve kendisi ile gizlice konuşmak için kendimize yaklaştırdık. |
|
DİYANET VAKFI |
Ona Tûr´un sağ tarafından seslendik ve onu, fısıldaşan kimse kadar (kendimize) yaklaştırdık. |
|
ELMALILI SADE |
Biz hem ona Tur´un sağ tarafından seslendik hem de onu yakarış makamında yakınlık mertebesine erdirdik. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve o´na Tûr´un sağ tarafından nidâ ettik ve onu münacaat eder bir halde yaklaştırdık. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ona Tur´un sağ yanından seslendik ve kendisi ile özel olarak konuşmak için onu yakınımıza getirdik. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ona, Tûr´un sağ yanından nidâ ettik, bizimle konuşmak üzere tapımıza yaklaştırdık onu. |
|
İBN-İ KESİR |
Ona Tur´un sağ yanından seslendik. Ve onu gizlice söyleşmek için yaklaştırdık. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ona, Tur´un sağ yanından seslendik ve onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık. |
|
BEKİR SADAK |
Ona Tur´un sag yanindan seslenmis ve konusmak icin onu yaklastirmistik. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ona Tûr dağının sağ tarafından seslenmiş, konuşmak için onu yaklaştırmıştık. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Biz onu «Tuur» un sağ yanından nida etdik. Onu çok münâcat eden bir kimse olarak yaklaşdırdık. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Biz Mûsa’ya Tûr dağı yanında, sağ tarafından nida ettik; ve münacat ettiği halde kendisine yüksek mertebe verdik. |
|
ALİ BULAÇ |
Ona, Tur´un sağ yanından seslendik ve onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık. |
|