الَّذِينَ إِذَا اكْتَالُوا عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ellezîne izektâlû alen nâsi yestevfûn(yestevfûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. |
|
DİYANET VAKFI |
(1-3) İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun! |
|
ELMALILI SADE |
Onlar ki, insanlar üzerinden kendilerine ölçtüklerinde tam basarlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
O kimseler ki, nâs aleyhine ölçtükleri zaman tam ölçer alırlar. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman eksiksiz alırlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Öyle kişilerdir onlar ki insanlardan bir şey alırlarken tamam ölçerler. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar ki; insanlardan bir şey aldıkları zaman kendileri ölçerek tam alırlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ki onlar, insanlardan ölçerek aldıklarında noksansız alırlar. |
|
BEKİR SADAK |
(1-3) Insanlardan, kendileri bir seyi olcerek aldiklari zaman tam alan; ama onlara bir seyi olcup tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline! |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlar ki, insanlardan ölçüp alırken noksansız alırlar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Ki onlar insanlardan ölçekle aldıkları zaman (haklarını) tastamam alanlar, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ki onlar, insanlardan ölçüp (haklarını) aldıkları zaman, tam olarak alırlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Ki onlar, insanlardan ölçerek aldıklarında noksansız alırlar. |
|