اتَّخَذُوا أَيْمَانَهُمْ جُنَّةً فَصَدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ فَلَهُمْ عَذَابٌ مُهِينٌ |
ARAPÇA LATİN |
İttehazû eymânehum cunneten fe saddû an sebîlillâhi fe lehum azâbun muhîn(muhînun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar yeminlerini kalkan yapıp (insanları) Allah’ın dininden alıkoydular. Bunun için onlara alçaltıcı bir azap vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
Onlar yeminlerini kalkan yapıp Allah´ın yolundan alıkoydular. Bu yüzden onlara küçük düşürücü bir azap vardır. |
|
ELMALILI SADE |
Yeminlerini bir siper edindiler de Allah yolundan engellediler; onun için onlara alçaltıcı bir azap vardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Yemînlerini bir kalkan ittihaz ettiler de (nâsı) Allah yolundan çevirdiler, artık onlar için bir rüsvay edici azap vardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yeminlerini kalkan yapıp Allah´ın yoluna engel oldular. Onlar için küçük düşürücü azap vardır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yeminlerini bir kalkan edinmedeler de halkı Allah yolunda menetmedeler, onlaradır artık aşağılatıcı bir azap. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar; yeminlerini kalkan edindiler de Allah yolundan alıkoydular. İşte onlara, horlayıcı bir azab vardır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onlar, yeminlerini bir siper edindiler, böylece Allah´ın yolundan alıkoydular. Artık onlar için alçaltıcı bir azab vardır. |
|
BEKİR SADAK |
Yeminlerini kalkan edindiler de, Allah yolundan alikoydular; onlara alcaltici bir azap vardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Yeminlerini siper edindiler de Allah yolundan alıkoydular. Onlar için rezil ve rüsvay edici bir azâb vardır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlar yeminlerini bir kalkan edindiler de (bununla insanları) Allah yolundan çevirdiler. İşte onların hakkı horlatıcı bir azâbdır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar, yeminlerini bir kalkan edindiler de, (insanları) Allah’ın dininden çevirdiler. Onun için, onlara, hararetli bir azab var. |
|
ALİ BULAÇ |
Onlar, yeminlerini bir siper edindiler, böylece Allah´ın yolundan alıkoydular. Artık onlar için alçaltıcı bir azap vardır. |
|