التَّائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْآمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللَّهِ ۗ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Ettâibûnel âbidûnel hâmidûnes sâihûner râkiûnes sâcidûnel âmirûne bil ma’rûfi ven nâhûne anil munkeri vel hâfizûne li hudûdillâh (hudûdillâhi), ve beşşiril mu’minîn (mu’minîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Bunlar, tövbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar , rükû’ ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü’minleri müjdele. |
|
DİYANET VAKFI |
(Bu alış verişi yapanlar), tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah´ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele! |
|
ELMALILI SADE |
O tevbe edenler, o ibadet edenler, o hamdedenler, o oruç tutanlar, o rukua varanlar, o secdeye kapananlar, o iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah´ın koyduğu sınırı koruyanlar... Müjdele o mü´minleri! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(Onlar) Tevbe edenlerdir, ibadette bulunanlardır, hamd edenlerdir, oruç tutanlardır, rükûa, secdeye varanlardır, mâruf ile emir ve münkerden nehyeyleyenlerdir ve Allah Teâlâ´nın hududunu muhafazada bulunanlardır. İşte (o) mü´minleri müjdele. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Allah ile bu alışverişi yapanlar, tevbe edenler, sırf Allah´a kulluk edenler, hamd edenler, Allah yolunda geziye çıkanlar, rükua varanlar, secde edenler, iyiyi emrederek kötülükten sakındıranlar, Allah´ın koyduğu sınırları gözetenlerdir. Mü´minleri müjdele! |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Tövbe edenler, ibâdette bulunanlar, hamd eyleyenler, oruç tutanlar (savaş veya bilgi elde etmek için yurttan yurda gezenler), rükû edenler, secdeye kapananlar, iyiliği emredenler, kötülüğü nehyeyleyenler ve Allah sınırlarını koruyanlar. İşte bu inanmış kişileri de müjdele. |
|
İBN-İ KESİR |
Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, rüku´ edenler, secde edenler, ma´rufu emredenler, münkeri nehyedenler, Allah´ın hududunu koruyanlardır. Mü´minleri müjdele. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah´ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü´minleri müjdele. |
|
BEKİR SADAK |
Allah´a tevbe eden, kullukta bulunan, O´nu oven, O´nun ugrunda gezen, ruku ve secde eden, uygun olani buyurup fenaligi yasak eden ve Allah´in yasalarini koruyan muminlere de mujdele. |
|
CELAL YILDIRIM |
Pişmanlık duyup tevbe edenleri ; ibâdete devam edenleri, (Allah´a) hamd edenleri; (ilim elde etmek, din, ahlâk ve fazileti yaymak için) seyahat edenleri; rükû´ ve secde edenleri; iyilikle emredenleri, kötülükten men´edenleri; Allah´ın koymuş olduğu hududu (şer´î hükümleri, dinî sınırları) koruyanları, (evet bu şuurlu) mü´minleri müjdele! |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Tevbe edenler, ibâdet edenler, Hamd edenler, seyaahat edenler, rükû´ edenler, secde edenler, (insanlara) iyiliği emredenler ve (onları) kötülükden vaz geçirmiye çalışanlar ve Allahın sınırlarını koruyanlar (yok mu? İşte onlar da cennet ehlidirler. Habîbim) sen o mü´minlere dahi (cenneti) müjdele. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Şirk ve nifaktan tevbe edenler, Allah’a ihlâsla ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar rükû ve secde yapanlar (Namaz kılanlar), iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın şeriat hükümlerini koruyanlar (onları yerine getirenler var ya)! İşte böyle müminleri cennet ile müjdele... |
|
ALİ BULAÇ |
Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah´ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü´minleri müjdele. |
|