خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۚ إِنَّ اللَّهَ عِنْدَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ |
ARAPÇA LATİN |
Hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), innallâhe indehû ecrun azîm (azîmun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz, Allah katında büyük bir mükâfat vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükâfat vardır. |
|
ELMALILI SADE |
Sonsuza dek sürekli kalacaklar onlar orada; çünkü en büyük mükafat ancak Allah katındadır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(Onlar) Orada ebedîyyen bâki kalacaklardır. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ´nın indinde pek büyük bir mükâfaat vardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır. Hiç şüphesiz büyük ödül Allah katındadır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Orada ebedî kalırlar. Şüphe yok ki pek büyük mükâfât, Allah katındadır. |
|
İBN-İ KESİR |
Orada temelli kalıcıdırlar. Muhakkak ki Allah katında büyük mükafat vardır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onda ebedi kalıcıdırlar. Hiç şüphesiz Allah, büyük mükâfat katında olandır. |
|
BEKİR SADAK |
(21-22) Rableri onlara katindan bir rahmet, hosnutluk ve icinde tukenmez nimetler bulunan cennetleri mujdeler. Dogrusu buyuk ecir Allah katindadir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlar orada devamlı kalıcılardır. Şüphesiz ki en büyük mükâfat Allah katındadır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlar orada ebedî ve sermedî kalıcıdırlar. Çünkü Allah katında büyük ecir (ve mükâfatlar) vardır muhakkak. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar, cennetlerde ebedî olarak kalıcıdırlar. Muhakkak ki, en büyük mükâfat Allah katındadır. |
|
ALİ BULAÇ |
Onda ebedi kalıcıdırlar. Şüphesiz Allah, büyük mükafat Katında olandır. |
|