وَإِنْ كُلٌّ لَمَّا جَمِيعٌ لَدَيْنَا مُحْضَرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve in kullun lemmâ cemîun ledeynâ muhdarûn(muhdarûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır. |
|
DİYANET VAKFI |
Elbette onların hepsi (kıyamet gününde) karşımızda hazır bulunacaklar. |
|
ELMALILI SADE |
Ancak hepsi toplanıp, bizim huzurumuza celbedilmişlerdir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve hepsi de Bizim indimizde (muhasebe için) mecmuan huzura getirilmişlerdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hepsi toplandığı zaman huzurumuza getirileceklerdir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve şüphesiz hepsi de tapımıza getirilmiştir onların. |
|
İBN-İ KESİR |
Hepsi de muhakkak toptan huzurumuza getirileceklerdir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ancak onların hepsi, toplanmış olarak huzurumuza getirilmişlerdir. |
|
BEKİR SADAK |
Hepsi huzurumuza getirileceklerdir. * |
|
CELAL YILDIRIM |
Hepsi de istisnasız huzurumuzda biraraya getirileceklerdir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Onların) hepsi de, muhakkak, toptan bizim karşımıza ihzaaren getirilmişlerdir (getirileceklerdir). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Ümmetlerin) hepsi muhakkak toplanıp huzurumuza getirileceklerdir. |
|
ALİ BULAÇ |
Ancak onların hepsi, toplanmış olarak Huzurumuz´a getirilmişlerdir. |
|