وَجَعَلْنَا فِيهَا جَنَّاتٍ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ وَفَجَّرْنَا فِيهَا مِنَ الْعُيُونِ |
ARAPÇA LATİN |
Ve cealnâ fîhâ cennâtin min nahîlin ve a’nâbin ve feccernâ fîhâ minel uyûn(uyûni). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(34-35) Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi? |
|
DİYANET VAKFI |
Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık. |
|
ELMALILI SADE |
Orada cennetler yaptık; hurma bahçeleri, üzüm bağları (daha neler) neler! İçlerinde pınarlar akıttık. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından nice bostanlar vücuda getirdik ve orada su menbalarından suları akıtıverdik. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Orada hurma ve üzüm bahçeleri yarattık; orada çeşmeler akıttık. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler halkettik ve orada kaynaklar çıkarıp akıttık. |
|
İBN-İ KESİR |
Ve orada hurmadan, üzümlerden bahçeler var ettik. Orada pınarlar fışkırttık. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Biz, onda hurmalıklardan ve üzüm bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık. |
|
BEKİR SADAK |
Orada hurmaliklar ve uzum baglari var ederiz, aralarinda pinarlar fiskirtiriz. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onda hurmalık ve üzüm bahçeleri meydana getirdik ve içinden pınarlar fışkırttık, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Biz orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından nice bostanlar yapdık. İçlerinde pınarlardan (nicesini) fışkırtdık, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Biz o arzda hurmalıklardan, üzüm bağlarından çeşitli bahçeler yaptık; içlerinde gözeler kaynattık (nehirler akıttık). |
|
ALİ BULAÇ |
Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm-bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık: |
|