وَخَلَقْنَا لَهُمْ مِنْ مِثْلِهِ مَا يَرْكَبُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve halaknâ lehum min mislihî mâ yerkebûn(yerkebûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık. |
|
DİYANET VAKFI |
Onlar için, bunun gibi binecekleri başka şeyler de yarattık. |
|
ELMALILI SADE |
ve kendilerine o gibisinden binecek şeyler yaratmamızdır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve onlar için onun mislinden biner oldukları şeyleri de yarattık. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ve kendilerine onun gibi binecekleri nice şeyler yaratmamızdır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve daha da buna benzer nice binecekleri şeyler yarattık onlara. |
|
İBN-İ KESİR |
Ve kendilerine bunun gibi nice binecek şeyler yapmamız da. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ve kendileri için binmekte oldukları bunun benzeri (nice) şeyleri yaratmamız da. |
|
BEKİR SADAK |
(41-42) Onlara bir delil de: Soylarini dolu gemiyle tasimamiz ve kendileri icin bunun gibi daha nice binekler yaratmis olmamizdir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ve bunun benzeri binecekleri şeyleri onlar için yaratmamızdır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Ve kendilerine bunun gibi binecekleri (nice) şeyleri yaratmış bulunmamızdır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ve kendilerine bunun gibi, binecekleri şeyler (türlü vasıtalar) yaratmamızdır. |
|
ALİ BULAÇ |
Ve onlar için binmekte oldukları bunun benzeri (nice) şeyleri yaratmamız da. |
|