إِلَّا رَحْمَةً مِنَّا وَمَتَاعًا إِلَىٰ حِينٍ |
ARAPÇA LATİN |
İllâ rahmeten minnâ ve metâan ilâ hîn(hînin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar. |
|
DİYANET VAKFI |
Ancak bizim tarafımızdan bir rahmet ve belli bir zamana kadar dünyadan faydalandırmamız müstesnadır. |
|
ELMALILI SADE |
Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak başka. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ancak bizden bir rahmet olarak ve bir zamana kadar müstefit kılmak için (dilersek onları kurtarırız). |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ancak bizden bir rahmet ve belli bir süreye kadar yaşatma vardır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ancak bizden bir rahmet olur ve bir zamana dek yaşayıp geçinmeleri takdîr edilmiş bulunursa o başka. |
|
İBN-İ KESİR |
Ama katımızdan bir rahmet ve bir süreye kadar geçinme başka. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ancak bizden bir rahmet olması ve (onları) belirli bir zamana kadar yararlandırmamız başka. |
|
BEKİR SADAK |
Ama katimizdan bir rahmet ve bir sureye kadar gecinme olarak onlari geri biraktik. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ancak bizden bir rahmet ve bir süreye kadar geçinip yararlanmaları için irâdemiz onların kurtulmasını sağlamıştır.) |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Meğer ki bizden bir esirgeme ve daha bir zamana kadar yaşatma (mukadder) ola. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ancak tarafımızdan bir rahmet ve mukadder ecele kadar yaşayış onları kurtarır. |
|
ALİ BULAÇ |
Ancak Bizden bir rahmet olması ve (onları) belirli bir zamana kadar yararlandırmamız başka. |
|