إِنَّ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ فِي شُغُلٍ فَاكِهُونَ |
ARAPÇA LATİN |
İnne ashâbel cennetil yevme fî şugulin fâkihûn(fâkihûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler. |
|
DİYANET VAKFI |
O gün cennetlikler, gerçekten nimetler içinde safa sürerler. |
|
ELMALILI SADE |
Gerçekten cennetlikler bugün bir eğlence içinde zevk etmektedirler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Şüphe yok ki, o gün cennet ashâbı bir eğlence içinde zevkiyâb olanlardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Doğrusu bugün, cennetlikler eğlence ile meşguldürler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki cennet ehli bugün, nîmetler içinde sevinç ve ferah içindedir. |
|
İBN-İ KESİR |
Muhakkak ki bugün cennet ashabı bir meşguliyet içinde mutlu ve sevinçlidirler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, ´sevinç ve mutluluk dolu´ bir meşguliyet içindedirler. |
|
BEKİR SADAK |
Dogrusu bugun, cennetlikler eglenceyle mesguldurler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Bugün cennetlikler tatlı bir eğlence içinde sevinip neşelenmektedirler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Şübhe yok ki bugün cennet yârânı mesruru handan bir zevk ve eğlence içindedirler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Gerçekten cennetlik olanlar, bugün (kıyamette) pek güzel bir meşguliyet içinde zevklenmektedirler. |
|
ALİ BULAÇ |
Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, ´sevinç ve mutluluk dolu´ bir meşguliyet içindedirler. |
|