وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ أَسْتَخْلِصْهُ لِنَفْسِي ۖ فَلَمَّا كَلَّمَهُ قَالَ إِنَّكَ الْيَوْمَ لَدَيْنَا مَكِينٌ أَمِينٌ |
ARAPÇA LATİN |
Ve kâlel meliku’tûnî bihî estahlishu li nefsî, fe lemmâ kellemehu kâle innekel yevme ledeynâ mekînun emîn(emînun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Kral, “Onu bana getirin, onu özel olarak yanıma alayım”, dedi. Onunla konuşunca dedi ki: “Şüphesiz bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir bir kişisin.” |
|
DİYANET VAKFI |
Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim. Onunla konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi. |
|
ELMALILI SADE |
Hükümdar da dedi ki: «Onu bana getirin, kendime müşavir yapayım.» Bunun üzerine onunla konuşunca da: «Sen bugün yanımızda gerçekten bir mevki sahibi ve güvenilir bir kişisin.» dedi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve hükümdar dedi ki: «O´nu bana getirin, O´nu kendime tahsis edeyim. Vaktâ ki O´nunla konuştu. Dedi ki: «Şüphesiz sen bizim yanımızda mevki-i emanet sahibisin.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Kral «Getirin o adamı bana, onu yakın çevreme alayım» dedi. Yusuf ile konuşunca da ona «Bugün sen artık bizim yüksek mevkili ve güvenilir bir adamımızsın» dedi. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Padişah, onu tapıma getirin de dedi, kendime öz yakınım edineyim onu. Yûsuf´la konuşunca da gerçekten de dedi, bugün sen büyük bir mevki sâhibisin, emin bir adamsın. |
|
İBN-İ KESİR |
Hükümdar dedi ki: Onu bana getirin de yanıma alayım. Onunla konuşunca da dedi ki: Sen, bugün bizim yanımızda önemli bir mevki sahibisin, eminsin. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Hükümdar dedi ki: «Onu bana getirin, onu kendime bağlı kılayım.» Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: «Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman, yönetici)sin.» |
|
BEKİR SADAK |
Hukumdar: «Onu bana getirin, yanima alayim» dedi. Onunla konusunca: «Bugun senin yanimizda onemli bir yerin ve guvenilir bir durumun vardir.» dedi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Kral, «Yûsuf´u bana getirin, onu kendime özel bir müşavir edineyim» dedi. Ne vakit ki, onunla konuştu, dedi ki: «Bugün senin bizim yanımızda önemli bir yerin ve güvenilir bir makamın vardır!» |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Padişah: «Getirin onu bana, dedi, onu kendime has bir (müsteşar) edineyim». Onunla konuşunca da şöyle söyledi: «Sen bu gün (den itibaren) bizim nezdimizde mühim bir mevki saahibisin, emîn (bir müsteşar) sın». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hükümdar dedi ki! Onu bana getirin, kendime onu has (bir yaradımcı) edineyim. Sonra hükümdar Yûsuf’la konuşunca: “- Sen bugün, yanımızda mühim bir mevki sahibisin, emînsin”. dedi. |
|
ALİ BULAÇ |
Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin, onu kendime bağlı kılayım." Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: "Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman-yönetici)sin." |
|