قَالُوا نَفْقِدُ صُوَاعَ الْمَلِكِ وَلِمَنْ جَاءَ بِهِ حِمْلُ بَعِيرٍ وَأَنَا بِهِ زَعِيمٌ |
ARAPÇA LATİN |
Kâlû nefkıdu suvâalmeliki ve li men câe bihî hımlu beîrin ve ene bihî za’îm(za’îmun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar, “Hükümdar’ın su kabını yitirdik. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Ben buna kefilim” dediler. |
|
DİYANET VAKFI |
Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler. (İçlerinden biri:) Ben buna kefilim, dedi. |
|
ELMALILI SADE |
Dediler ki «Hükümdarın su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü bahşiş var ve ben ona kefilim.» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Dediler ki: «Hükümdarın su kabını arıyoruz, ve onu getirecek kimse için bir deve yükü vardır. Ve ben de ona kefilim.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Görevlilerden biri dedi ki; «Ölçü kabı olarak kullanılan kralın su tasını kaybettik. Onu geri getirene ödül olarak bir deve yükü zahire verilecek buna ben kefilim.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Padişâhın şerbet bardağını kaybettik, bulup getirene bir deve yükü zahîre verilecek, ben de kefîlim buna dediler. |
|
İBN-İ KESİR |
Dediler ki: Hükümdarın su kabını kaybettik, onu getirene de bir deve yükü var. Ben de buna kefilim. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Dediler ki: «Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim.» |
|
BEKİR SADAK |
«ukumdarin su kabini kaybettik, onu getirene bir deve yuku mukafat verilecek, buna ben kefil oluyorum» dediler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlar da, «kralın su kabını kaybettik. Onu getirene bir deve yükü (ödül) vardır, ben buna kefilim,» dediler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Dediler ki: «Pâdişâhın su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var. Ben de buna kefilim». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar dediler ki, hükümdarın su tasını arıyoruz (altından yapılmıştı), onu getirene bir deve yükü ikramiye var ve ben de onu ödemeye kefilim. |
|
ALİ BULAÇ |
Dediler ki: "Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim." |
|