وَلَقَدْ تَرَكْنَا مِنْهَا آيَةً بَيِّنَةً لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve lekad tereknâ minhâ âyeten beyyineten li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Andolsun biz, aklını kullanacak bir kavm için o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık. |
|
DİYANET VAKFI |
Andolsun ki, biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişânesi bırakmışızdır. |
|
ELMALILI SADE |
Andolsun ki, Biz aklını kullanacak bir topluluk için oradan bir ibret tablosu bıraktık. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Andolsun ki, âkilâne düşünür bir kavim için oradan bir apaçık alâmet bırakmışızdır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Biz o yıkık kentten, geriye düşünen kimselerin ders çıkarmalarına yarayacak belirgin izler bıraktık. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve andolsun ki biz, akıl eden topluluk için, onlara âit apaçık bir delil bıraktık. |
|
İBN-İ KESİR |
Andolsun ki; akleden bir kavim için Biz, orada apaçık bir ayet bırakmışızdır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için oradan apaçık bir ayet bırakmışızdır. |
|
BEKİR SADAK |
And olsun ki, Biz, dusunen kimseler icin bu kasabadan apacik bir belgeyi geride birakmisizdir. |
|
CELAL YILDIRIM |
And olsun ki biz, aklını kullanan bir millet için bu kasabada açık belge(ler) geriye bıraktık. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Andolsun, aklını kullanacak bir kavm için biz oradan apaçık bir nişane (bir ibret) bırakmışızdır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Muhakkak ki, aklını kullanacak bir kavim için, o memleketden açık bir alâmet (iz ve harabe) bıraktık. |
|
ALİ BULAÇ |
Andolsun, Biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır. |
|