وَكَأَيِّنْ مِنْ دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ ۚ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ |
ARAPÇA LATİN |
Ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rızkahâ allâhu yerzukuhâ ve iyyâkum ve huves semîul alîm(alîmu). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. |
|
DİYANET VAKFI |
Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da size de rızık veren Allah´tır. O, her şeyi işitir ve bilir. |
|
ELMALILI SADE |
Nice hayvanlar var ki, rızkını (yanında) taşıyamaz; Allah onlara da rızık veriyor, size de! O herşeyi işitendir, bilendir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve (yeryüzünde) yürüyen nice hayvanlar vardır ki, rızkını yüklenmiş olmaz. Onları da sizleri de Allah Teâlâ merzûk eder. Ve o, bihakkın işiticidir, bilicidir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Nice hayvanlar var ki, rızıklarını sağlamaya güçleri yetmez. Onların ve sizin rızkınızı Allah sağlar. O her şeyi işitir, her şeyi bilir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve nice mahlûk vardır ki rızıklarını kendileri bulup götürmezler; onları da Allah rızıklandırır; sizi de ve odur duyan, bilen. |
|
İBN-İ KESİR |
Nice canlı vardır ki; rızkını kendi taşımaz. Sizin de, onların da rızkını Allah verir. Ve O; Semi´dir, Alim´dir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki, onu da, sizi de Allah rızıklandırmaktadır. O, işitendir, bilendir. |
|
BEKİR SADAK |
Nice canlilar vardir ki, riziklarini kendileri elde edemezler. Sizin de onlarin da rizkini Allah verir. O, isitir ve bilir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Hayvanlardan nicesi var ki, kendi rızıklarını (sağlayıp) taşıyamazlar. Allah onlara da rızık veriyor, size de. O, işiten ve bilendir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Nice canlı mahluk vardır ki rızkını kendisi taşımıyor. Onu da, sizi de Allah rızıklandırıyor. O, hakkıyle işiden, kemâliyle bilendir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ne kadar canlı hayvanlar vardır ki, (za’fiyetlerinden dolayı) rızkını taşıyamıyor, toplayamıyor; Allah onlara da rızık veriyor, (hicret ettiğiniz takdirde rızık darlığı çekmekten korkan) size de... O, Semî’dir= (bize kim rızık verecek, sözünüzü) kemaliyle işiticidir, Alîm’dir= (rızıklarınızın nereden olacağını) tamamiyle bilendir. |
|
ALİ BULAÇ |
Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki onu ve sizi Allah rızıklandırır. O, işitendir, bilendir. |
|