فَأَنْجَيْنَاهُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Fe enceynâhu ve ehlehû illemreetehu kânet minel gâbirîn(gâbirîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Bunun üzerine biz de onu ve karısı dışında aile fertlerini kurtardık. Karısı ise azab içinde kalanlardan oldu. |
|
DİYANET VAKFI |
Biz de onu ve karısından başka aile efradını kurtardık; çünkü karısı geride kalanlardan (kâfirlerden) idi. |
|
ELMALILI SADE |
Biz de onu ve ailesini kurtardık; ancak karısı kalıp yere geçenlerden oldu. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Artık Biz O´nu ve ehlini kurtardık, zevcesi müstesna, o geriye kalıp helâk olanlardan oldu. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Lût´u ve eşi dışındaki yakınlarını kurtardık. Eşi ise geride kalıp helak olanlardan oldu. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Onu ve akrabasını kurtardık, ancak karısı kurtulmadı ve o, kavmiyle kalanlardandı. |
|
İBN-İ KESİR |
Bunun üzerine Biz de, hem onu, hem de ehlini kurtardık. Ancak karısı, geride kalanlardan oldu. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Bunun üzerine biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı. |
|
BEKİR SADAK |
Bunun uzerine Lut´u ve taraftarlarini kurtadik; yalniz karisi, geride kalip helake ugrayanlardan oldu. |
|
CELAL YILDIRIM |
Bunun üzerine biz Lût´u da, onun ev halkını da kurtardık, ancak karısını değil, o geriye kalıp (gazaba uğrayanlardan) oldu. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Bunun üzerine biz de hem onu, hem geride kalanlardan olan karısından başka bütün ehlini kurtardık. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Biz de Lût (Aleyhisselâm) ile ailesini ve bağlılarını kurtardık; yalnız karısı, (gizli küfrü sebebiyle) yere geçenlerden oldu. |
|
ALİ BULAÇ |
Bunun üzerine Biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı. |
|