قَدِ افْتَرَيْنَا عَلَى اللَّهِ كَذِبًا إِنْ عُدْنَا فِي مِلَّتِكُمْ بَعْدَ إِذْ نَجَّانَا اللَّهُ مِنْهَا ۚ وَمَا يَكُونُ لَنَا أَنْ نَعُودَ فِيهَا إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ رَبُّنَا ۚ وَسِعَ رَبُّنَا كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا ۚ عَلَى اللَّهِ تَوَكَّلْنَا ۚ رَبَّنَا افْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَأَنْتَ خَيْرُ الْفَاتِحِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Kadiftereynâ alallâhi keziben in udnâ fî milletikum ba’de iz necceynallâhu minhâ, ve mâ yekûnu lenâ en neûde fîhâ illâ en yeşâallahu rabbunâ, vesia rabbunâ kulle şey’in ilmen, alallâhi tevekkelnâ, rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ bil hakkı ve ente hayrul fâtihîn(fâtihîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Allah, bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra eğer ona dönersek mutlaka Allah’a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah’ın dilemesi olmadıkça, sizin dininize dönmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbimiz her şeyi ilmiyle kuşatmıştır. Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında gerçekle hükmet. Çünkü sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” |
|
DİYANET VAKFI |
Doğrusu Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tekrar sizin dininize dönersek Allah´a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah dilemiş başka, yoksa ona geri dönmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah´a dayanırız. Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın. |
|
ELMALILI SADE |
Doğrusu Allah bizi ondan kurtarmış iken sizin dininize dönecek olursak bir yalan söyleyerek Allah´a iftira etmişiz demek olur. Ona tekrar dönmemiz bizim için olacak şey değildir, meğer ki, Rabbimiz olan Allah dilemiş olsun! Rabbimiz herşeyi ilmiyle kuşatmıştır. Biz Allah´a güvenmişiz. Ey, bizim Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında hak ile hükmet. Sen hükmedenlerin en hayırlısısın!» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Eğer Allah Teâlâ bizi ondan kurtardıktan sonra sizin milletinize dönersek muhakkak Allah´a karşı yalan yere iftira etmiş oluruz. Bizim için onda dönmek olamaz. Meğer ki, Rabbim olan Allah Teâlâ dileyecek olsun. Rabbimiz her şeyi ilmen muhîttir. Allah Teâlâa tevekkül etmişizdir. «Ey Rabbimiz! Bizim aramızla kavmimizin arasını hak ile feth et, ve Sen fatih olanların hayırlısısın.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Allah bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönersek Allah´a yalan yere iftira atmış oluruz. Rabbimiz Allah dilemedikçe bir daha sizin dininize dönmemiz sözkonusu değildir. Rabbimizin bilgisi her şeyi kapsamına almıştır. Sırf Allah´a dayanırız biz. Ey Rabbimiz, soydaşlarımız ile aramızdaki anlaşmazlığı sen hak uyarınca çözüme bağla. Çünkü anlaşmazlıkları en iyi çözüme bağlayan sensin!´ |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Fakat Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tutar da tekrar sizin dininize dönersek yalan yere Allah´a iftirâ etmiş oluruz. Artık o dine dönmemize imkân yok, meğer ki Rabbimiz olan Allah dileye. Rabbimizin bilgisi her şeye yeter, her şeyi şâmildir. Allah´a dayandık biz. Rabbimiz, sen bizimle kavmimizin arasında gerçek olanı hükmet ve sen, hükmedenlerin en hayırlısısın. |
|
İBN-İ KESİR |
Allah, bizi ondan kurtardıktan sonra yine sizin dininize dönecek olursak; doğrusu Allah´a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbımız olan Allah´ın dilemesi bir yana, O´na dönmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbımızın ilmi her şeyi kuşatmıştır. Ancak Allah´a dayanıp güvendik biz. Rabbımız, kavmimizle bizim aramızda Sen, hak ile hüküm ver. Sen, hüküm verenlerin en hayırlısısın. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Allah bizi ondan kurtardıktan sonra, bizim tekrar sizin dininize dönmemiz Allah´a karşı yalan yere iftira düzmemiz olur. Rabbimiz olan Allah´ın dilemesi dışında, ona geri dönmemiz bizim için olacak iş değildir. Rabbimiz, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır. Biz Allah´a tevekkül ettik. Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında ´Sen hak ile hüküm ver,´ Sen ´hüküm verenlerin´ en hayırlısısın.» |
|
BEKİR SADAK |
(88-89) Milletinin buyukluk taslayan ileri gelenleri, «Ey suayb! Ya dinimize donersiniz ya da, and olsun ki seni ve inananlari seninle beraber kasabamizdan cikaririz» dediler. suayb, onlara: «Istemezsek de mi? Allah bizi dininizden kurtardiktan sonra ona donecek olursak, dogrusu Allah´a karsi yalan uydurmus oluruz. Rabbimizin dilemesi bir yana, dininize donmek bize yakismaz. Rabbimizin ilmi her seyi kusatmistir. Biz yalniz Allah´a guvendik. Rabbimiz! Bizimle milletimiz arasinda hak ile Sen hukum ver, Sen hukmedenlerin en hayirlisisin» dedi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Allah bizi kurtardıktan sonra dininize dönecek olursak, şüphesiz Allah´a yalan ile iftira etmiş oluruz. Dininize dönmemiz artık bize yakışmaz ve uygun olmaz; meğerki Allah dilemiş olsun... Rabbimiz ilim yönünden her şeyi kapsayıp kuşatmıştır. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında hak ile fetihte bulun; sen fetihte bulunup hükmedenlerin en hayırlısısın. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«(Öyle amma) Allah bizi ondan kurtardıkdan sonra yine sizin dîninize dönersek Allaha karşı muhakkak yalan düşmüş, iftira etmişizdir (demekdir). Ona dönmemiz bizim için olacak şey değildir, Meğer ki Rabbimiz olan Allah dileye. Rabbimizin ilmi her şey´i kaplamışdır. Biz ancak Allaha güvenib dayandık. Ey Rabbimiz, bizimle kavmimizin arasında Sen hak olanı hükmet. Sen hükmedenlerin en hayırlısısın». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Doğrusu Allah bizi dininizden kurtarmışken, sizin milletinize (dininize) dönecek olursak, bir yalan uydurarak Allah’a iftira etmişiz demektir. Dininize dönmemiz, bizim için mümkün değil, meğer ki Rabbimiz olan Allah dilemiş olsun. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz, yalnız Allah’a güvenmişiz. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında sen hak olanı hükmet. Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın.” |
|
ALİ BULAÇ |
"Allah bizi ondan kurtardıktan sonra, bizim tekrar sizin dininize dönmemiz Allah´a karşı yalan yere iftira düzmemiz olur. Rabbimiz olan Allah´ın dilemesi dışında, ona geri dönmemiz bizim için olacak iş değildir. Rabbimiz, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Biz Allah´a tevekkül ettik. ´Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında ´Sen hak ile hüküm ver,´ Sen ´hüküm verenlerin´ en hayırlısısın." |
|