يَوْمَ نَبْطِشُ الْبَطْشَةَ الْكُبْرَىٰ إِنَّا مُنْتَقِمُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Yevme nebtışul batşetel kubrâ innâ muntekimûn(muntekimûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onları o en şiddetli yakalayışla yakalayacağımız günü hatırla. Şüphesiz biz öcümüzü alırız. |
|
DİYANET VAKFI |
Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı alırız. |
|
ELMALILI SADE |
Ama (kendilerini) o büyük şiddetle sıkıvereceğimiz gün, muhakkak Biz intikam alacağız. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(16-17) Pek şiddetli, satvetli bir tutuşla tutacağımız gün şüphe yok ki, Biz intikam alıcılarız. Andolsun ki, onlardan evvel Fir´avun´un kavmini bir imtihana tâbi tuttuk ve onlara kerîm bir peygamber gelmişti. |
|
FİZİLALİL KURAN |
O gün büyük bir şiddetle çarparız; zira Biz öç alıcıyız! |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
O gün pek şiddetli bir sûrette tutar, cezâlandırırız, şüphe yok ki öç alırız biz. |
|
İBN-İ KESİR |
Onları çarptıkça çarpacağımız gün; şüphesiz intikam alırız. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, elbette biz intikam alacağız. |
|
BEKİR SADAK |
Onlari carptikca carpacagimiz gun ocumuzu suphesiz aliriz. |
|
CELAL YILDIRIM |
Büyük bir hışımla yakalayıp sıkacağımız gün, elbette intikam alacağız. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Çok büyük bir şiddet ve satvetle (kendilerini) çarpacağımız gün muhakkak ki biz (onlardan) intikaam alıcılarız. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Kıyamette veya Bedir’de onları) büyük bir şiddetle kavrıyacağımız gün, şüphesiz biz intikam alırız. |
|
ALİ BULAÇ |
Büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, elbette Biz intikam alacağız. |
|