كَلَّا ۖ لَيُنْبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِ |
ARAPÇA LATİN |
Kellâ le yunbezenne fîl hutameh(hutameti). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Hayır! Andolsun ki o, Hutâme’ye atılacaktır. |
|
DİYANET VAKFI |
Hayır! Andolsun ki o, Hutame´ye atılacaktır. |
|
ELMALILI SADE |
Hayır, andolsun ki, o Hutame´ye (cehenneme) atılacaktır! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Yok yok öyle değil, elbette ki o Hutame´ye atılacaktır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hayır. O kırıp geçen yere atılacaktır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
İş öyle değil, andolsun ki o, kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır. |
|
İBN-İ KESİR |
Hayır; andolsun ki o, Hutame´ye atılacaktır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Hayır; andolsun o, «hutame»´ye atılacaktır. |
|
BEKİR SADAK |
Hayir; o, and olsun ki, Hutame´ye atilacaktir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Hayır, hayır; and olsun ki o, Hutame´ye atılacaktır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hayır, O, andolsun (hor ve hakîr) «Hutame» ye (tamuya) atılacak. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hayır, (malı onu kurtaramaz). Muhakkak o Hutame’ye (ateşe) atılacaktır. |
|
ALİ BULAÇ |
Hayır; andolsun o, ´hutame´ye atılacaktır. |
|