وَلَا تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَىٰ عُنُقِكَ وَلَا تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَحْسُورًا |
ARAPÇA LATİN |
Ve lâ tec’al yedeke maglûleten ilâ unukıke ve lâ tebsuthâ kullel bastı fe tak’ude melûmen mahsûrâ(mahsûren). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın. |
|
DİYANET VAKFI |
Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun. |
|
ELMALILI SADE |
Hem elini bağlayıp boynuna asma (cimrilik etme), hem de büsbütün açıp saçma (israf etme) ki, pişman olur, açıkta kalırsın; |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve elini boynuna bağlanmış kılma ve onu büsbütün de açma. Sonra fazlaca levme uğramış, hasret içinde kalmış bir halde oturup durursun. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Elini sıkıp boynuna bağlama (cimri olma) onu büsbütün de açma; sonra kınanmış ve eli boş kalırsın. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Elini boynuna bağlama, tamâmıyla da açma, sonra kendini kınar ve birşeye gücün yetmeyerek pişman bir halde oturur kalırsın. |
|
İBN-İ KESİR |
Ve elini boynuna bağlı kılma, onu büsbütün de açıp durma. Yoksa kaybedenlerden ve kınananlardan olursun. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Elini boynunda bağlanmış olarak kılma, büsbütün de açık tutma. Sonra kınanır, hasret (pişmanlık) içinde kalakalırsın. |
|
BEKİR SADAK |
Elini boynuna baglayip cimri kesilme, busbutun de acip tutumsuz olma, yoksa pisman olur, acikta kalirsin. |
|
CELAL YILDIRIM |
Elini boynuna bağlayıp asma, onu büsbütün açma, sonra kınanır, pişmanlık içinde açıkta kalırsın, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Elini boynuna bağlı olarak asma Onu büsbütün de açıb saçma. Sonra kınanmış, peşîman bir halde oturub kalırsın. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Elini boynuna bağlı kılma (cimri olma) ve büsbütün de onu açıp israf etme ki, sonra kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın. |
|
ALİ BULAÇ |
Elini boynunda bağlanmış olarak kılma, büsbütün de açık tutma. Sonra kınanır, hasret (pişmanlık) içinde kalakalırsın. |
|