بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِنَّا أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِ أَنْ أَنْذِرْ قَوْمَكَ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ |
ARAPÇA LATİN |
İnnâ erselnâ nûhan ilâ kavmihî en enzir kavmeke min kabli en ye’tiyehum azâbun elîm(elîmun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Şüphesiz biz Nûh’u, kavmine, “Kendilerine elem dolu bir azap gelmeden önce kavmini uyar” diye peygamber olarak gönderdik. |
|
DİYANET VAKFI |
Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh´u kendi kavmine gönderdik. |
|
ELMALILI SADE |
Haberiniz olsun ki, Biz Nuh´u: «Kendilerine elim bir azap gelmeden önce kavmini uyar!» diye kavmine gönderdik. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Muhakkak ki, Nûh´u kavmine gönderdik, kendilerine bir elîm azap gelmeden evvel kavmini korkut diye. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Milletine can yakıcı bir azab gelmezden önce onları uyar diye Nuh´u milletine peygamber olarak gönderdik. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki biz, onlara elemli bir azap gelmeden korkut kavmini diye göndermiştik Nûh´u, kavmine. |
|
İBN-İ KESİR |
Doğrusu Biz; Nuh´u kavmine gönderdik. Kendilerine elim bir azab gelmezden önce kavmini uyar, diye. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Hiç şüphesiz, biz Nuh´u; «Kavmini, onlara acı bir azab gelmeden evvel uyarıp korkut» diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik. |
|
BEKİR SADAK |
«illetine can yakici bir azap gelmezden once onlari uyar» diye Nuh´u milletine gonderdik. |
|
CELAL YILDIRIM |
Şüphesiz ki biz, Nuh´u kendi milletine peygamber olarak gönderdik de, elem verici bir azâb gelmeden önce onları uyar, (dedik). |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hakıykat, biz Nuuhu kavmine gönderdik. «Kendilerine elem verici bir azâb gelmezden evvel kavmini (onunla) korkut» diye. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Gerçekten biz, Nûh’u kavmine gönderdik: “-Kavmine acıklı bir azab gelmezden önce onları korkut” diye... |
|
ALİ BULAÇ |
Şüphesiz, Biz Nuh´u; "Kavmini, onlara acı bir azap gelmeden evvel uyar" diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik. |
|