ثُمَّ إِنِّي أَعْلَنْتُ لَهُمْ وَأَسْرَرْتُ لَهُمْ إِسْرَارًا |
ARAPÇA LATİN |
Summe innî a’lentu lehum ve esrartu lehum isrârâ(isrâran). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Sonra, onlarla hem açıktan açığa, hem de gizli gizli konuştum.” |
|
DİYANET VAKFI |
Sonra, onlarla hem açıktan açığa hem de gizli gizli konuştum. |
|
ELMALILI SADE |
Sonra hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli söyledim. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(9-10) «Sonra şüphesiz ki, ben onlar için ilan ettim ve onlara gizliden gizliye de bildirdim. Artık dedim ki, Rabinizden mağrifet dileyiniz, şüphe yok ki O, çok mağfiret buyurucudur.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sonra açığa vurup yaydım onlara ve gizlice konuştum, davet ettim onları da. |
|
İBN-İ KESİR |
Sonra onlara; açıktan açığa ve gizliden gizliye söyledim. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim.» |
|
BEKİR SADAK |
«Sonra onlara aciktan aciga, gizliden gizliye de soyledim.» |
|
CELAL YILDIRIM |
Sonra yine ben, açıktan duyuruda bulundum ve gizli gizli görüşmeler de yaptım ; |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Sonra da onları hem i´lân ederek da´vet etdim, hem kendilerine gizli gizli söyledim». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Sonra, hem ilân ederek onlara söyledim, hem gizliden gizliye söyledim onlara... |
|
ALİ BULAÇ |
"Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim." |
|