رُدُّوهَا عَلَيَّ ۖ فَطَفِقَ مَسْحًا بِالسُّوقِ وَالْأَعْنَاقِ |
ARAPÇA LATİN |
Ruddûhâ aleyy(aleyye), fe tafika meshan bis sûkı vel a’nâk(a’nâkı). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(32-33) Süleyman, “Gerçekten ben malı, Rabbimi anmamı sağladığından dolayı çok severim” dedi. Nihayet gözden kaybolup gittikleri zaman , “Onları bana geri getirin” dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. |
|
DİYANET VAKFI |
(32-33) Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı. |
|
ELMALILI SADE |
«Geri getirin onları bana» dedi ve tuttu bacaklarını, boyunlarını silmeye başladı. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Dedi ki: «Onları bana iade ediniz.» Hemen bacaklarını ve boyunlarını silip okşadı. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Süleyman, «Atları bana getirin» dedi. Bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Getirin onları bana demişti, atlar getirilince de onların ayaklarını, boyunlarını okşamaya, yelelerini taramaya koyulmuştu. |
|
İBN-İ KESİR |
Onları bana geri getirin, dedi, bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başlamıştı. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Onları bana geri getirin» (dedi). Sonra da (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. |
|
BEKİR SADAK |
(32-33) Suleyman: «Dogrusu ben bu iyi mallari, Rabbimi anmayi sagladiklari, icin severim» demisti. Kosup, toz perdesi arkasinda kaybolduklari zaman: «Artik yeter, onlari bana geri getirin» dedi. Bacaklarini ve boyunlarini sivazlamaya baslamisti. |
|
CELAL YILDIRIM |
Sonra onları bana çevirin, demiş ve onların bacaklarını, boyunlarını okşamaya başlamıştı. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Dedi ki:) «Onları bana döndürün». Hemen ayaklarını, boyunlarını okşamıya, taramıya başladı. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Bunun üzerine, atlar kendisini meşgul edib ibadetten alıkoyduklarından onları Allah için kurban etmeye kasd etti ve şöyle dedi): “- Onları bana geri getirin.” Artık ayaklarını ve boyunlarını kesib kurban etmeğe başladı. |
|
ALİ BULAÇ |
"Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. |
|