فَسَخَّرْنَا لَهُ الرِّيحَ تَجْرِي بِأَمْرِهِ رُخَاءً حَيْثُ أَصَابَ |
ARAPÇA LATİN |
Fe sehharnâ lehur rîha tecrî bi emrihî ruhâen haysu esâb(esâbe). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Biz de rüzgârı onun buyruğuna verdik. Rüzgâr, onun emriyle dilediği yere hafif hafif eserdi. |
|
DİYANET VAKFI |
(36-38) Bunun üzerine biz de, istediği yere onun emriyle kolayca giden rüzgârı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğer yaratıkları onun emrine verdik. |
|
ELMALILI SADE |
Bunun üzerine Biz rüzgarı onun emrine verdik. Emriyle istediği yere yumuşacık akardı. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(36-37) Artık onun için rüzgarı musahhar kıldık, O´nun emriyle dilediği yere mülâyemetle akar giderdi. Şeytanları da, herbir bina yapıcı ve dalgıç olanı da (musahhar kıldık). |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bunun üzerine Süleyman´ın buyruğu ile istediği yere kolayca giden rüzgârı emrine verdik. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve ona rüzgârı râm etmiştik de emriyle dilediği yere hafif hafif esip giderdi. |
|
İBN-İ KESİR |
Bunun üzerine Biz de rüzgarı emrine verdik. Emri ile istediği yere kolayca giderdi. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Böylece biz, rüzgârı onun buyruğu altına verdik. Onun emriyle dilediği yöne yumuşakça eserdi. |
|
BEKİR SADAK |
(36-38) Bunun uzerine Biz de, istedigi yere onun buyrugu ile kolayca giden ruzgari, bina kuran ve dalgiclik yapan seytanlari, demir halkalarla bagli digerlerini onun buyrugu altina verdik. |
|
CELAL YILDIRIM |
Rüzgârı onun emrine verdik. Rüzgâr Onun emriyle tatlı tatlı istediği yana eserdi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Bunun üzerine biz de ona rüzgârı müsahhar etdik ki bu, onun emriyle, onun dilediği yere yumuşacık akar giderdi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Bunun üzerine rüzgârı onun emrine bağlı kıldık; emriyle istediği yere rahatça akar giderdi. |
|
ALİ BULAÇ |
Böylece rüzgarı onun buyruğu altına verdik. Onun emriyle dilediği yöne yumuşakça eserdi. |
|