أَفَمَنْ كَانَ مُؤْمِنًا كَمَنْ كَانَ فَاسِقًا ۚ لَا يَسْتَوُونَ |
ARAPÇA LATİN |
E fe men kâne mu’minen kemen kâne fâsikâ(fâsikan), lâ yestevun(yestevune). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Hiç mü’min, fasık gibi olur mu? Bunlar (elbette) eşit olmazlar. |
|
DİYANET VAKFI |
Öyle ya, mümin olan, yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar. |
|
ELMALILI SADE |
Öyle ya inanan kimse fasık olan gibi olur mu? Onlar eşit olamazlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Evet. Hiç mü´min olan kimse, fâsık olan kimse gibi midir? (Elbette ki müsavî olmazlar.) |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hiç inanan kimse yoldan çıkan kimse gibi olur mu? Elbette bunlar bir olmaz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
İnanan kişi, inançtan çıkan kişiye benzer mi hiç? Eşit olmaz bunlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Mü´min olan kimse yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar hiç bir olmazlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Öyleyse, iman eden kimse, fasık olan gibi olur mu? Bunlar eşit olmazlar. |
|
BEKİR SADAK |
Inanan kimse yoldan cikmis kimseye benzer mi? Bunlar bir olamazlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Mü´min olan kimse, fâsık (yozmuş ahlâksız) gibi midir? Bunlar eşit olamazlar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Öyle ya, mü´min olan kimse, îmandan haaric kişi gibi midir? Onlar (hiçbir zaman) müsâvî olmazlar. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Öyle ya! Mümin olan, hiç fâsık (kâfir) olan gibi olur mu? Onlar, müsavi olmazlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Öyleyse, iman eden kimse, fasık olan gibi olur mu? Bunlar eşit olmazlar. |
|