Secde Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Elif, Lâm, Mîm. Facebook'ta Paylaş
2 Bu kitabın indirilişi, bunda şüphe yok ki, âlemlerin Rabbindendir. Facebook'ta Paylaş
3 Yoksa, «O´nu uydurdu,» mu diyorlar? Hayır. O, Hak´tır, Rabbindendir. Bir kavmi korkutasın ki, senden evvel kendilerine korkutur bir zât gelmiş değildir. Gerektir ki, onlar ihtida ediversinler. Facebook'ta Paylaş
4 Allah, o zâttır ki, gökleri ve yeri ve bunların aralarında bulunanları altı günde yaratmıştır, sonra da arş üzerine istiva buyurmuştur. Sizin için O´ndan başka bir velî ve bir şefaatci yoktur. Artık iyice düşünmez misiniz? Facebook'ta Paylaş
5 Bütün işleri gökten yere kadar tedbir eder. Sonra o (iş) O´na bir günde yükselir. Onun (günün) miktarı, sizin saydığınızdan bin yıl (kadar) bulunmuştur. Facebook'ta Paylaş
6 İşte O´dur, görünmeyeni de görüneni de bilen, izzetli, merhametli olan. Facebook'ta Paylaş
7 O ki, yarattığı herşeyi güzel kıldı ve insanın yaradılışına çamurdan başladı. Facebook'ta Paylaş
8 Sonra onun zürriyetini bir nutfeden, hakîr (zayıf) bir sudan yaptı. Facebook'ta Paylaş
9 Sonra onu düzeltti ve içerisine ruhundan üfürdü ve sizin için işitmeyi ve gözleri ve gönülleri yarattı. Pek az şükredersiniz. Facebook'ta Paylaş
10 Ve dediler ki: «Biz yerde gaib olduğumuz zaman mı, muhakkak biz mi bir yeni yaradılışta bulunacağız?» Evet. Onlar Rablerine kavuşmayı inkar eden kimselerdir. Facebook'ta Paylaş
11 De ki: «Size müvekkel olan ölüm meleği, sizin canınızı alacaktır. Sonra da Rabbinize döndürüleceksiniz.» Facebook'ta Paylaş
12 Görecek olsan o vakit ki, günahkârlar Rablerinin huzurunda başlarını eğmiş oldukları halde, «Rabbimiz! Gördük ve işittik, artık bizi geri çevir. Biz sâlih amel işleyelim. Şüphe yok ki, biz kat´i sûrette inanmışlarız» (derler). Facebook'ta Paylaş
13 Ve eğer dilemiş olsa idik her nefsi elbette hidâyete erdirirdik. Fakat elbette ki, «Cehennemi bütün cinlerden ve insanlardan dolduracağım» sözü Benden hak olmuştur. Facebook'ta Paylaş
14 «Artık tadın, bu gününüze kavuşmayı unutmanız sebebiyle. İşte Biz de sizi unuttuk. Ve yapar olduğunuz şeyler yüzünden ebedî azabı tadın.» Facebook'ta Paylaş
15 Bizim âyetlerimize ancak öyle kimseler imân eder ki, onlar ile kendilerine nasihat verildiği zaman secde ediciler olarak yüzüstü (yere) kapanırlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler. Ve onlar büyüklük taslamazlar. Facebook'ta Paylaş
16 Yanları yataklarından uzaklaşır ve Rablerine korku ile ümit ile dua ederler ve kendilerini merzûk ettiğimiz şeylerden de infakta bulunurlar. Facebook'ta Paylaş
17 Onlara yapar oldukları şeylere mükâfaaten gözlerin aydın olacağı şeylerden neler saklanılmış olduğunu artık hiçbir kimse bilmez. Facebook'ta Paylaş
18 Evet. Hiç mü´min olan kimse, fâsık olan kimse gibi midir? (Elbette ki müsavî olmazlar.) Facebook'ta Paylaş
19 Evet. O kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, artık onlar için yapmış oldukları amelleri mukabilinde konak olmak üzere Me´va cennetleri vardır. Facebook'ta Paylaş
20 Fakat o kimseler ki, fıska sapmışlardır, artık onların barınacakları yer, ateştir. Her ne vakit oradan çıkmalarını istedikçe onun içine geri döndürüleceklerdir ve onlara denilmiş olacaktır ki, o ateş azabını tadın ki, siz onu yalan saymakta bulunmuş idiniz. Facebook'ta Paylaş
21 Ve elbette onlara o en büyük azaptan önce o yakın azaptan tattıracağız. Umulur ki, onlar ric´at ediverirler. Facebook'ta Paylaş
22 Ve daha zalim kimdir kendisine Rabbinin âyetleriyle nasihat verilip de sonra onlardan yüz çeviren kimseden? Şüphe yok ki, Biz günahkârlardan intikam alıcılarız. Facebook'ta Paylaş
23 Andolsun ki, Mûsa´ya kitap vermiştik. Artık sen de ona kavuşacağından şüphede bulunma ve onu İsrailoğulları için bir rehber-i hidâyet kılmıştık. Facebook'ta Paylaş
24 Ve sabrettikleri zaman onlardan rehberler kılmıştık ki, Bizim emrimizle doğru yola sevkederlerdi ve âyetlerimize yakînen kani bulunmuşlardı. Facebook'ta Paylaş
25 Muhakkak ki, senin Rabbin (evet) O, kendisinde ihtilâf eder oldukları şeylerde aralarını Kıyamet günü (hâl ve) fasledecektir. Facebook'ta Paylaş
26 Onlar için bir vesile-i hidâyet olmadı mı ki, onlardan evvel nice neslileri helâk ettik ki, onların yurtlarında gezip dolaşırlar. Şüphe yok ki, bunda elbette ibretler vardır. Hâlâ dinlemeyecekler mi? Facebook'ta Paylaş
27 Görmediler mi ki, muhakkak Biz suyu çorak yere sevkederiz de onunla hemen ekinleri çıkarırız, onlardan hayvanları ve kendileri yiyiverir. Hâlâ görmezler mi? Facebook'ta Paylaş
28 Ve diyorlar ki: «Bu feth ne zamandır? Eğer siz doğru sözlü kimseler iseniz (söyleyiniz bakalım!).» Facebook'ta Paylaş
29 De ki: «Kâfir olmuş olanlara o fetih günü imânları bir fâide vermez ve onlara mühlet de verilmez». Facebook'ta Paylaş
30 Artık onlardan yüz çevir ve bekle. Şüphe yok ki, onlar da bekleyicilerdir. Facebook'ta Paylaş