فَأَعْرِضْ عَنْهُمْ وَانْتَظِرْ إِنَّهُمْ مُنْتَظِرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Fe a’rıd anhum ventezır innehum muntezırûn(muntezırûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Şimdi sen onlardan yüz çevir ve bekle. Şüphesiz onlar da bekliyorlar. |
|
DİYANET VAKFI |
Artık sen onları bırak ve bekle. Zaten onlar da beklemektedirler. |
|
ELMALILI SADE |
Şimdi onlardan yüz çevir de gözet, çünkü onlar da gözetiyorlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Artık onlardan yüz çevir ve bekle. Şüphe yok ki, onlar da bekleyicilerdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sen onlardan yüz çevir ve bekle, zaten onlar da beklemektedirler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Artık yüz çevir onlardan ve bekle; şüphe yok ki onlar da beklemedeler. |
|
İBN-İ KESİR |
Bırak onları ve bekle. Zaten onlar da beklemektedir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Öyleyse, sen onlardan yüz çevir ve bekleyedur; gerçekten onlar da beklemektedirler. |
|
BEKİR SADAK |
Onlari birak, bekle; zaten onlar da senin akibetini beklemektedirler. * |
|
CELAL YILDIRIM |
Artık sen onlardan yüzçevir ve bekle; onlar da beklemekteler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Artık onlardan yüz çevir, (inecek azâblarını) bekle. Çünkü onlar bekleyicidirler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Şimdi o kâfirlerden yüz çevir de (kendilerine inecek azabı) gözet; çünkü onlar (senin helâkini) bekleyip duruyorlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Öyleyse, sen onlardan yüz çevir ve bekleyedur; gerçekten onlar da beklemektedirler. |
|