حَتَّىٰ زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ |
ARAPÇA LATİN |
Hattâ zurtumul mekâbir(mekâbire). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(1-2) Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı. |
|
DİYANET VAKFI |
(1-2) Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. |
|
ELMALILI SADE |
ta kabirlere kadar gidip ziyaret edişinize kadar! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(1-2) Sizi o çokluk kuruntusu oyaladı. Tâ ki, kabirleri ziyaret ediverdiniz. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ziyâret edinceye dek kabirleri. |
|
İBN-İ KESİR |
Mezarlıkları bile ziyaret ettiniz, |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Öyle ki (bu) mezarı ziyaretinize (Kabire gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü. |
|
BEKİR SADAK |
(1-2) Cogunluk olmak iddianiz sizi o kadar mesgul etti ki, mezarlari ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz. |
|
CELAL YILDIRIM |
Kabirleri bile ziyaret ettiniz (oradaki ölülerinizi bile saymaya çalıştınız). |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
tâ kabirler (e kadar gidib) ziyaret etdiniz. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Kabirlere varıncıya kadar ziyaret ettiniz; (ölülerinizi sayıb onların yokluğu ile öğündünüz.) |
|
ALİ BULAÇ |
"Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü." |
|