أَفَمَنْ شَرَحَ اللَّهُ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ فَهُوَ عَلَىٰ نُورٍ مِنْ رَبِّهِ ۚ فَوَيْلٌ لِلْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُمْ مِنْ ذِكْرِ اللَّهِ ۚ أُولَٰئِكَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ |
ARAPÇA LATİN |
E fe men şerehallâhu sadrehu lil islâmi fe huve alâ nûrin min rabbih(rabbihi), fe veylun lil kâsiyeti kulûbuhum min zikrillâh(zikrillâhi), ulâike fî dalâlin mubîn(mubînin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Allah’ın, göğsünü İslâm’a açtığı, böylece Rabbinden bir nur üzere bulunan kimse, kalbi imana kapalı kimse gibi midir? Allah’ın zikrine karşı kalpleri katı olanların vay hâline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler. |
|
DİYANET VAKFI |
Allah kimin gönlünü İslâm´a açmışsa o, Rabbinden bir nûr üzerinde değil midir? Allah´ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler. |
|
ELMALILI SADE |
Demek ki, Allah kimin bağrını İslama açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? O halde vay kalpleri, Allah´ın zikrinden (boş kalıp) kaskatı olanlara. Onlar, açık bir sapıklık içindedirler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
O kimse ki, Allah onun göğsünü islâmiyet için genişletmiş de o, Rabbinden bir nûr üzere bulunmaktadır. (O, hiç kalbleri kararmış kimseler gibi midir?) Artık Allah´ın zikrinden kalbleri kaskatı kesilmiş olanların vay hallerine! İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Allah kimin gönlünü İslam´a açmışsa o, Rabb´inden gelen bir nur üzere olmaz mı? Kalpleri Allah´ı anmak hususunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık sapıklık içindedirler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Allah´ın, İslâm için gönlünü açtığı kişiye kim benzer ki o, gerçekten de Rabbinden bir ışığa, bir aydınlığa nâil olmuştur; yazıklar olsun Allah´ı anmıya karşı yürekleri kaskatı olanlara, onlardır apaçık bir sapıklık içinde olanlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Allah, kimin göğsünü İslam´a açmışsa; artık o, Rabbından bir nur üzeredir. Allah´ın zikrinden kalbleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Allah, kimin göğsünü İslam´a yarıp açmışsa, artık o, Rabbinden olan bir nur üzerindedir, (öyle) değil mi? Fakat Allah´ın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay hallerine. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler. |
|
BEKİR SADAK |
Allah kimin gonlunu Islam´a acmissa, o, Rabbi katindan bir nur uzere olmaz mi? Kalbleri Allah´i anmak hususunda katilasmis olanlara yaziklar olsun; iste bunlar apacik sapikliktadirlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Allah, kimin göğsünü İslâm´a açmışsa, elbette ki o, Rabbından bir nûr (aydınlık) üzeredir, değil mi ? Bunun için Allah´ı anmaktan yana kalbleri katılaşanların vay hâline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Öyle ya, Allahın, göğsünde müslümanlık için inşirah verdiği bir kimse ki o, Rabbinden bir nuur üzerindedir — (kalbini mühürlediği kişi gibi) midir? Artık kalbler Allahın zikrinden (bomboş ve) kaskatı kalmış olanlar (ın) vay (haaline)! Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Allah’ın İslâm nuru ile kalbine genişlik verdiği kimse, kalbi mühürlü nursuz gibi midir? Elbette o, Rabbinden bir hidayet üzeredir. O halde, vay o Allah’ın zikrini terk eden kalbleri katılara!...Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler. |
|
ALİ BULAÇ |
Allah, kimin göğsünü İslam´a açmışsa, artık o, Rabbinden bir nur üzerinedir, (öyle) değil mi? Fakat Allah´ın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler. |
|