كَذَّبَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَأَتَاهُمُ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لَا يَشْعُرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Kezzebellezîne min kablihim fe etâhumul azâbu min haysu lâ yeş’urûn(yeş’urûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlardan öncekiler de yalanladılar ve azap kendilerine farkına varamadıkları bir yerden geldi. |
|
DİYANET VAKFI |
Onlardan öncekiler (peygamberleri) yalanladılar da farkına varmadıkları bir yerden onlara azap çattı. |
|
ELMALILI SADE |
Onlardan öncekiler de yalanladılar; yalanladılar da kendilerine hatırlarına gelmeyen yönden azap geliverdi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Onlardan evvelkiler tekzîp ettiler, sonra onlara azap hiç hatırlarına gelmeyen bir cihetten geliverdi. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlardan öncekiler de peygamberi yalanlamışlardı da farkına varmadıkları yerden onlara bir azab çattı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Onlardan öncekiler de yalanladılar da azap, hiç anlamadıkları, ummadıkları yerden gelip çatıverdi onlara. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlardan öncekiler de peygamberleri yalanlamışlardı da hiç farkında olmadıkları bir yönden azab kendilerine çatıvermişti. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onlardan öncekiler de yalanladı; böylece azab onlara hiç şuurunda olmadıkları bir yerden gelip çattı. |
|
BEKİR SADAK |
Onlardan oncekiler de Peygamberleri yalanlamislardi da farkina varmadiklari yerden onlara bir azap catmisti. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlardan öncekiler de (Hakk´ı) yalanladılar. Bu yüzden fark edemedikleri yandan azâb kendilerine geliverdi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onlardan evvelkiler de (peygamberlerini) tekzîb etdiler de hatırlarına gelmeyecek bir cihetden kendilerine azâb gelib çatıverdi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Ey Rasûlüm, senin) o kavminden evvelkiler de peygamberlerini yalanladılar. Bunun üzerine ummadıkları bir yerden kendilerine azab iniverdi. |
|
ALİ BULAÇ |
Onlardan öncekiler de yalanladı; böylece azap onlara hiç şuurunda olmadıkları bir yerden gelip-çattı. |
|