وَالَّذِي جَاءَ بِالصِّدْقِ وَصَدَّقَ بِهِ ۙ أُولَٰئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Vellezî câe bis sıdkı ve saddeka bihî ulâike humul muttekûn(muttekûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Dosdoğru Kur’an’ı getiren ile onu tasdik edenler var ya, işte onlar Allah’a karşı gelmekten sakınanlardır. |
|
DİYANET VAKFI |
Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte kötülükten sakınanlar onlardır. |
|
ELMALILI SADE |
Doğruyu getiren ve onu tasdik edenlere gelince, işte onlar, Allah´tan korkanlardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
O zât ki, doğruyu ve onu tasdik ettiler, işte muttakîler olan, onlardırlar. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Gerçeği getirene ve onu doğrulayanlara gelince; «İşte takva sahipleri onlardır.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Doğrulukla gelen kişiye ve onun doğru olduğunu tasdik edenlere gelince: Onlardır çekinenlerin ta kendileri. |
|
İBN-İ KESİR |
Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler; işte onlar muttakilerdir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki (takva sahibi) olanlardır. |
|
BEKİR SADAK |
Gercegi getiren ve onu dogrulayanlar, iste onlar, Allah´a karsi gelmekten sakinmis olanlardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Doğruyu getiren ve onu getireni tasdîk eden (var ya) işte (Allah´tan) korkup (inkâr ve azgınlıktan) sakınanlar onlardır! |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Sıdk (-u hakıykat) ı getirene ve onu tasdıyk edenlere (mü´minlere) gelince: İşte onlar takvâye erenlerin ta kendileridir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Doğruyu (Kur’an’ı) getiren (Hz. Peygamber s.a.s.) ve O’nu tasdik eden (müminler) ise, işte bunlar takva sahibi kimselerdir. |
|
ALİ BULAÇ |
Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki (takva sahibi) olanlardır. |
|