وَكَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ الْآيَاتِ وَلِتَسْتَبِينَ سَبِيلُ الْمُجْرِمِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve kezâlike nufassılul âyâti ve li testebîne sebîlul mucrimîn(mucrimîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Suçluların yolu da açığa çıksın diye âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız. |
|
DİYANET VAKFI |
Böylece suçluların yolu belli olsun diye âyetleri iyice açıklıyoruz. |
|
ELMALILI SADE |
Daha böyle ayetlerimizi açıklayacağız hem de suçluların yolu seçilsin diye. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve böylece âyetleri mufassalan beyan ediyoruz ve günah işleyenlerin yolu apaçık seçilsin diye. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Günahkârların yolu açıkça belli olsun diye ayetlerimizi, işte böyle, ayrıntılı biçimde anlatıyoruz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Suçluların yolu yordamı iyice meydana çıksın diye delilleri bu çeşit açıklamadayız. |
|
İBN-İ KESİR |
Böylece ayetlerimizi açıklarız ki; suçluların yolu sana besbelli olsun. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Suçlu-günahkârların yolu apaçık ortaya çıksın diye, ayetlerimizi işte böyle birer birer açıklamaktayız. |
|
BEKİR SADAK |
Suclularin yolu belli olsun diye, boylece ayetleri uzun uzun aciklariz. * |
|
CELAL YILDIRIM |
İşte böylece âyetlerimizi bir bir açıklıyoruz ki suçluların yolu belli olup seçilsin. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Günâh işleyenlerin yolu seçilib sana belli olsun diye böylece âyetleri açıklıyoruz. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Günahkârların yolu seçilip durumları sana belli olsun diye âyetlerimizi böylece açıklarız. |
|
ALİ BULAÇ |
Suçlu-günahkarların yolu apaçık ortaya çıksın diye, ayetlerimizi işte böyle birer birer açıklıyoruz. |
|