قُلْ إِنِّي عَلَىٰ بَيِّنَةٍ مِنْ رَبِّي وَكَذَّبْتُمْ بِهِ ۚ مَا عِنْدِي مَا تَسْتَعْجِلُونَ بِهِ ۚ إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ ۖ يَقُصُّ الْحَقَّ ۖ وَهُوَ خَيْرُ الْفَاصِلِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Kul innî alâ beyyinetin min rabbî, ve kezzebtum bih(bihî), mâ indî mâ testa’cilûne bih(bihî), inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), yakussul hakka ve huve hayrul fâsılîn(fâsılîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
De ki: “Şüphesiz ben, Rabbimden (gelen) kesin bir belge üzereyim. Siz ise onu yalanladınız. Sizin acele istediğiniz azap benim elimde değil. Hüküm yalnızca Allah’a aittir. O, hakkı anlatır. O, hakkı batıldan ayırt edenlerin en hayırlısıdır.” |
|
DİYANET VAKFI |
De ki: Şüphesiz ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorum. Siz ise onu yalanladınız. Çabucak gelmesini istediğiniz (azap) benim yanımda değildir. Hüküm ancak Allah´ındır. O hakkı anlatır ve O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır. |
|
ELMALILI SADE |
De ki: «Ben Rabbimden apaçık bir delile dayanmaktayım, siz ise O´na yalan dediniz. Çabuk gelmesini istediğiniz azap benim elimde değil; hüküm ancak Allah´ındır. Gerçeği O anlatır. Hem O, gerçeği batıldan ayırt edenlerin en iyisidir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
De ki: «Ben şüphesiz Rabbimden bir beyyine üzerindeyim. Siz ise O´nu tekzîp ettiniz. Sizin alelacele istediğiniz şey benim yanımda değil, hüküm ise ancak Allah´ındır. Hakkı o beyan eder ve o ayırdedenlerin en hayırlısıdır.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
De ki; «Ben Rabbimden gelen kesin bir delile dayanıyorum, siz ise onu yalanladınız. Bir an önce gerçekleşmesini istediğiniz azap da benim yetkimde değildir. Egemenlik, Allah´ın tekelindedir. O gerçeği açıklar ve O ayırd edici hükmü verenlerin en hayırlısıdır.» |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
De ki: Ben, sizin yalan saydığınız apaçık, belli-beyan deliline uydum Rabbimin. Çabucak gelmesini istediğiniz azap da benim elimde değil. Hüküm, ancak Allah´ın, doğruyu haber veren odur ve odur ayırt edenlerin en hayırlısı. |
|
İBN-İ KESİR |
De ki: Ben, şüphesiz Rabbımdan bir hüccet üzereyim. Siz ise onu yalanladınız. Sizin acale istediğiniz şey yanımda değildir. Hüküm; ancak Allah´ındır. Doğrusu O, hakkı verir ve O, ayırdedenlerin en hayırlısıdır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
De ki: «Ben, gerçekten Rabbimden kesin bir belge üzerindeyim, siz ise onu yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz (azab) da yanımda değildir. Hüküm yalnızca Allah´ındır. O doğru haberi verir ve O ayırd edenlerin en hayırlısıdır.» |
|
BEKİR SADAK |
De ki: «Ben Rabbim´den bir belgeye dayanmaktayim, halbuki siz onu yalanladiniz; acele istediginiz de elimde degildir. Hukum ancak Allah´indir. O, hukmedenlerin en iyisi olarak gercegi anlatir.» |
|
CELAL YILDIRIM |
De ki: Şüphesiz ki ben, Rabbimden (hakkı ve gerçeği yansıtan) açık belge üzereyim ve siz onu yalan saydınız; acele edip isteye durduğunuz azâb da elimde değildir; hüküm ancak Allah´ındır; O hakkı anlatır, O (hakkı bâtıldan, iyiyi kötüden, doğruyu eğriden) ayırd edenlerin en hayırlısıdır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
De ki: «Şübhesiz ben Rabbinden apaçık bir hüccetin (tam) üstündeyim. Siz ise onu yalan saydınız. Sizin çarçabık (gelmesini) istemekde olduğunuz (azâb) benim yanımda değildir. Hüküm de Allahdan başkasının değildir ki doğruyu O haber verir ve O, ayırd edenlerin en hayırlısıdır». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
De ki: “- Ben, Rabbimden açık bir hüccet (Kur’ân) üzereyim. Siz ise, onu yalanladınız. Acele istediğiniz azab benim elimde değil. Azabı çabuklaştırmak veya geciktirme hususunda hüküm ancak Allah’ındır. O, hakkı anlatır ve O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır. |
|
ALİ BULAÇ |
De ki: "Ben, gerçekten Rabbimden kesin bir belge üzerindeyim, siz ise onu yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz (azap) yanımda değildir. Hüküm yalnızca Allah´ındır. O, doğru haberi verir ve O, ayırt edenlerin en hayırlısıdır." |
|