فَأَثَابَهُمُ اللَّهُ بِمَا قَالُوا جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا ۚ وَذَٰلِكَ جَزَاءُ الْمُحْسِنِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Fe esâbehumullâhu bimâ kâlû cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ve zâlike cezâûl muhsinîn(muhsinîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Dedikleri bu söze karşılık Allah onlara, devamlı kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetleri mükâfat olarak verdi. İşte bu, iyilik yapanların mükâfatıdır. |
|
DİYANET VAKFI |
Söyledikleri (bu) sözden dolayı Allah onlara, içinde devamlı kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetleri mükâfat olarak verdi. İyi hareket edenlerin mükâfatı işte budur. |
|
ELMALILI SADE |
Böyle demelerine karşılık Allah da kendilerine mükafat olarak altlarından ırmaklar akan cennetleri içlerinde ebedi kalmak üzere verdi. İşte iyilik yapanların mükafatı budur. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Artık Allah Teâlâ da onlara bu söylediklerinden dolayı altından ırmaklar akan cennetleri, içlerinde ebedîyyen kalıcı olmaları üzere ihsan buyurdu. Bu ise muhsin olanların mükâfaatıdır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Allah, onları bu sözlerinden dolayı, altlarından ırmaklar akan ve içlerinde ebedi olarak kalacakları cennetler ile ödüllendirdi. Bu iyi kulların mükafatıdır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Allah da onları söyledikleri söz yüzünden, kıyısından ırmaklar akan cennetlere sokarak mükâfatlandırır, orada ebedî olarak kalırlar ve budur işte iyilik edenlerin mükâfatı. |
|
İBN-İ KESİR |
Allah da onları dediklerinden dolayı; altlarından ırmaklar akan cennetlerle mükafatlandırdı. Orada temelli kalacaklardır. İşte ihsan edenlerin mükafatı budur. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Böylelikle Allah, dediklerine karşılık olarak içinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan cennetler verdi. Bu, iyilik yapanların karşılığıdır. |
|
BEKİR SADAK |
Allah onlara, dediklerine karsilik, temelli kalacaklari, altindan irmaklar akan cennetler verdi. Bu, iyi davrananlarin mukafatidir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Allah da onlara, bu sözlerine karşılık altlarından ırmaklar akıp, içinde ebedî kalacakları Cennetleri sevap (mükâfat) olarak verdi. İşte bu iyilikte bulunup ihsan üzere davrananların mükâfatıdır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
İşte Allahın onların (bu) söylediklerinden dolayı altından ırmaklar akan cennetleri — kendileri için ebedî kalıcı olmak üzere — onlara mükâfat olarak ihsan etdi. Bu, iyi hareket edenlerin mükâfatıdır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
İşte böyle demelerine karşılık Allah da kendilerine sevap olarak ağaçları altından ırmaklar akan cennetleri verdi ki, içlerinde ebediyyen kalıcı haldedirler. İşte iyilik yapanların mükâfatı budur. |
|
ALİ BULAÇ |
Böylelikle Allah, dediklerine karşılık olarak içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler verdi. Bu, iyilik yapanların karşılığıdır. |
|