أُولَٰئِكَ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَلَا يَجِدُونَ عَنْهَا مَحِيصًا |
ARAPÇA LATİN |
Ulâike me’vâhum cehennemu ve lâ yecidûne anhâ mahîsâ(mahîsan). |
|
DİYANET İŞLERİ |
İşte onların barınağı cehennemdir. Ondan bir kaçış yolu bulamazlar. |
|
DİYANET VAKFI |
İşte onların yeri cehennemdir; ondan kaçıp kurtulacak bir yer de bulamayacaklardır. |
|
ELMALILI SADE |
İşte onların varacakları yer cehennemdir ve ondan kurtuluşa hiçbir çare bulamayacaklardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
İşte onların varacakları yer cehennemdir. Ve ondan kaçıp sığınacak bir yer de bulamayacaklardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
İşte bunların varacakları yer cehennemdir. Ondan kurtulma imkanı bulamazlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Onlardır yurtları cehennem olanlar ve oradan başka bir sığınak bulamazlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Onların varacağı yer, cehennemdir. Oradan kaçacak yer de bulamayacaklardır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onların barınma yerleri cehennemdir, ondan kaçacak bir yer de bulamayacaklardır. |
|
BEKİR SADAK |
Iste onlarin varacagi yer cehennemdir. Oradan, kacacak yer de bulamiyacaklardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
İşte onların eyleşecekleri yer Cehennem´dir; oradan bir çıkış yolu da bulamıyacaklardır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
İşte onlar (böyle). Onların yurdları cehennemdir. Oradan kaçacak bir yer de bulamayacaklardır onlar. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
İşte onların varacakları yer Cehennemdir; ve ondan kurtuluşa hiç bir çare bulamayacaklardır. |
|
ALİ BULAÇ |
Onların barınma yerleri cehennemdir, ondan kaçacak bir yer bulamayacaklardır. |
|