إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ قَدْ ضَلُّوا ضَلَالًا بَعِيدًا |
ARAPÇA LATİN |
İnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Şüphesiz inkâr edenler, insanları Allah yolundan alıkoyanlar derin bir sapıklığa düşmüşlerdir. |
|
DİYANET VAKFI |
İnkâr eden ve (başkalarını da) Allah yolundan alıkoyanlar şüphesiz doğru yoldan çok uzaklaşmışlardır. |
|
ELMALILI SADE |
Şüphesiz inkara sapıp Allah yolundan alıkoyanlar, büyük bir sapıklığa dalmışlardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Muhakkak o kimseler ki, kâfir olmuşlar ve Allah yolundan men edivermişlerdir, şüphe yok onlar pek uzak bir sapıklıkla sapıtmışlardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Kafir olup başkalarını da Allah yolundan alıkoyanlar, hiç kuşkusuz koyu bir sapıklığa düşmüşlerdir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Kâfir olanlar ve halkı Allah yolundan çıkaranlarsa öylesine sapıtmışlardır ki tuttukları yol, doğru yoldan pek uzaktır. |
|
İBN-İ KESİR |
Muhakkak ki küfredip insanları Allah yolundan alıkoyanlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Şüphesiz, küfredenler ve Allah yolundan alıkoyanlar, gerçekten uzak bir sapıklıkla sapıtmışlardır. |
|
BEKİR SADAK |
Inkar edenler, Allah yolundan alikoyanlar, suphesiz derin bir sapikliga sapmislardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Doğrusu onlar ki inkâra sapıp (insanları) Allah yolundan alıkorlar ; (doğru yoldan) uzak bir sapıklıkla sapmışlardır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hakıykat, o inkâr edip kâfir olanlar ve (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar şübhesiz (hakdan uzak) bir sapıklıkla sapmışlardır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Şüphesiz ki küfredip insanları Allah yolundan çevirenler, hakdan çok uzak bir sapıklıkla saptılar. |
|
ALİ BULAÇ |
Şüphesiz, inkar edenler ve Allah yolundan alıkoyanlar gerçekten uzak bir sapıklıkla sapmışlardır. |
|