بَلِ اتَّبَعَ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَهْوَاءَهُمْ بِغَيْرِ عِلْمٍ ۖ فَمَنْ يَهْدِي مَنْ أَضَلَّ اللَّهُ ۖ وَمَا لَهُمْ مِنْ نَاصِرِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Belittebeallezîne zalemû ehvâehum bi gayri ilm(ilmin), fe men yehdî men edallallâh(edallallâhu), ve mâ lehum min nâsırîn(nâsırîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Fakat, zulmedenler bilgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah’ın (bu şekilde) saptırdığı kimseleri kim doğru yola iletir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur. |
|
DİYANET VAKFI |
Gel gör ki haksızlık edenler, bilgisizce kötü arzularına uydular. Allah´ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir yardımcı yoktur. |
|
ELMALILI SADE |
Fakat zulmedenler bilgisizce heveslerine uydular. Artık Allah´ın şaşırttığını kim yola getirebilir? Onlara yardımcılardan eser de yoktur! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Fakat zulmedenler, bilmeksizin kendi hevâlarına tâbi oldular. Artık Allah´ın dalâlete düşürdüğünü kim hidâyete erdirebilir? Ve onlar için yardım edeceklerden (kimse de) yoktur. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hayır o zulmedenler körü körüne kendi heveslerine uymuşlardır. Allah’ın saptırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onların yardımcıları da yoktur. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Hayır, o zulmedenler, bilgisizce kendi havalarına uydular; Allah´ın saptırdığı kişiyi kim doğru yola sevkedebilir? Ve onlara bir yardımcı da yoktur. |
|
İBN-İ KESİR |
Hayır, o zulmedenler; bilgisizce kendi heveslerine uymuşlardır. Allah´ın saptırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onların yardımcıları da yoktur. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Hayır, zulmetmekte olanlar, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır. Allah´ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur. |
|
BEKİR SADAK |
Hayir; zulmedenler, koru korune kendi heveslerine uymuslardir. Allah´in saptirdigi kimseleri kim dogru yola eristirebilir? Onlarin yardimcilari da yoktur. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ne var ki zulmedenler, bilgisizce kendi heveslerine uymuşlardır. Allah´ın saptırdığını kim doğru yola iletebilir? Bu durumda onlara yardımcılar da yoktur. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hayır, o zulmedenler bilgisizce kendi nevalarına tabi´ oldu (lar). Artık Allahın sapdırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onlar için yardımcılardan (hiçbir şey) yokdur. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Doğrusu (şirke varmakla nefislerine) zulmedenler, cahil oldukları halde hevalarına uydular. Artık Allah’ın saptırdığı kimseyi, kim hidayete (Allah’ın dinine) erdirebilir? O kâfirler için (Allah’ın azabını engelliyecek) yardımcılardan da (hiç kimse) bulunmaz. |
|
ALİ BULAÇ |
Hayır, zulmedenler, hiçbir bilgiye dayanmaksızın kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır. Allah´ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur. |
|