وَلَئِنْ أَرْسَلْنَا رِيحًا فَرَأَوْهُ مُصْفَرًّا لَظَلُّوا مِنْ بَعْدِهِ يَكْفُرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve le in erselnâ rîhan fe raevhu musfarran le zallû min ba’dihî yekfurûn(yekfurûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Andolsun, eğer (ekinlerine zararlı) bir rüzgâr göndersek de o ekini sararmış görseler, ardından mutlaka nankörlük etmeye başlarlar. |
|
DİYANET VAKFI |
Andolsun ki, bir rüzgâr göndersek de onu (ekini) sararmış görseler, ardından muhakkak nankörlüğe başlarlar. |
|
ELMALILI SADE |
Andolsun ki, bir rüzgar göndersek de onun bitkilerinin sararmış olduğunu görseler, mutlaka onun arkasından nankörlüğe başlarlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Andolsun eğer bir rüzgar göndersek de onu o rüzgar ile ekinleri sararmış (solmuş) görseler, elbette ki onun ardından nankörlüğe başlarlar. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Andolsun bir rüzgâr göndersek te ekini sararmış görseler, hemen nankörlüğe başlarlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve andolsun ki bir rüzgâr yolladık da nebatları sararmış gördüler mi ardından hemen nankörlüğe başlarlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Andolsun ki; bir rüzgar gönderir de yeşillikleri sarartırsak; bunu görünce hemen nankörlüğe başlarlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Andolsun, biz bir rüzgâr göndersek de onu(n ekinini) sararmış görseler, mutlaka onun ardından nankörlük ederler. |
|
BEKİR SADAK |
Bir ruzgar gondersek de yesilliklerin sarardigini, gorseler hemen nankorluge baslarlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
(Sıcak kavurucu) bir rüzgâr göndersek de (bitkileri) sararmış görseler, hemen arkasından nankörlüğe başlarlar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Andolsun, biz bir rüzgâr gönderir de Onu (n eserini) sararmış görürlerse ardından muhakkak ki küfraana başlarlar. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Doğrusu biz, (ekinleri üzerine kurutucu veya dondurucu) bir yel göndersek de, o ekini sararmış görseler, muhakkak ardından Allah’ı ve nimetlerini inkâra koyulurlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Andolsun, Biz bir rüzgar göndersek de onu(n ekinini) sararmış görseler, mutlaka ardından nankörlük ederler. |
|