وَلَقَدْ نَادَانَا نُوحٌ فَلَنِعْمَ الْمُجِيبُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve lekad nâdânâ nûhun fe le ni’mel mucîbûn(mucîbûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Andolsun, Nûh bize dua edip seslenmişti. Biz ne güzel cevap vereniz! |
|
DİYANET VAKFI |
Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz! |
|
ELMALILI SADE |
Andolsun ki, Nuh Bize seslenmişti. Biz de gerçekten ne güzel icabet edenleriz! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Celâlim hakkı için Nûh Bize nidâ etmişti. Artık Biz ne güzel icabet edenler (olduk). |
|
FİZİLALİL KURAN |
Andolsun Nuh bize dua etmişti de ne güzel kabul etmiştik. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve andolsun ki Nûh, bize nidâ etmişti, biz de ne güzel icâbet etmiştik. |
|
İBN-İ KESİR |
Andolsun ki; Nuh, Bize niyaz etmişti. Ne güzel icabet edenleriz Biz. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Andolsun, Nuh bize (dua edip) seslenmişti de, ne güzel icabet etmiştik. |
|
BEKİR SADAK |
And olsun ki, Nuh Bize seslenmisti de duasina ne guzel icabet etmistik. |
|
CELAL YILDIRIM |
And olsun ki, Nûh bize seslenip hâlini arzetmişti; Onun seslenişindeki isteğini kabul edenler ne güzeldir! |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Andolsun ki Nuuh bize niyaz etmişdi de ne güzel icabet (ve kabul) eylemişdik. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Gerçekten Nûh bize dua etmişti de ne güzel icabet etmiştik (duasını kabul edip kavmini suda boğmuş, kendisi ile iman edenleri kurtarmıştık). |
|
ALİ BULAÇ |
Andolsun, Nuh Bize (dua edip) seslenmişti de, ne güzel icabet etmiştik. |
|