يَوْمَئِذٍ لَا تَنْفَعُ الشَّفَاعَةُ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَٰنُ وَرَضِيَ لَهُ قَوْلًا |
ARAPÇA LATİN |
Yevme izin lâ tenfauş şefâatu illâ men ezine lehur rahmânu ve radıye lehu kavlâ(kavlen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
O gün, Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez. |
|
DİYANET VAKFI |
O gün, Rahmân´ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez. |
|
ELMALILI SADE |
O gün Rahman´ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başka, hiç kimsenin şefaati fayda vermez. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
O gün şefaat faide vermez, ancak Rahmân kime izin verirse ve kim için söylemeğe razı olursa o müstesna. |
|
FİZİLALİL KURAN |
O gün rahmeti bol olan Allah´ın izin verdikleri ve sözünden hoşlandıkları dışında hiç kimsenin aracılığı, şefaati işe yaramaz. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
O gün rahmânın izin verdiği ve sözünden hoşnût olduğu kimseden başka hiçbir fert şefâat de edemez. |
|
İBN-İ KESİR |
O gün; Rahman´ın izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
O gün, Rahman (olan Allah)´ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz. |
|
BEKİR SADAK |
O gun Rahman´in izin verdigi ve sozunden hosnut oldugu kimseden baskasinin sefaati fayda vermez. |
|
CELAL YILDIRIM |
O gün şefaat yarar sağlamaz ; meğerki Rahmân´ın izin verdiği ve sözüne razı olduğu kimse şefaat etmiş olsun. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
O gün çok esirgeyici (Allahın) kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaati fâide vermez. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
O gün, RAHMAN’ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez. |
|
ALİ BULAÇ |
O gün, Rahman (olan Allah)´ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz. |
|