كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا |
ARAPÇA LATİN |
Key nusebbihake kesîrâ(kesîren). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Seni çok tespih edelim diye”, |
|
DİYANET VAKFI |
Böylece seni bol bol tesbih edelim. |
|
ELMALILI SADE |
ki Seni çok tesbih edelim |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(32-33) «Ve onu işimde ortak kıl.» «Tâ ki, seni çokça tesbih edelim.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Böylece seni daha çok noksanlıklardan tenzih edelim. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Bunları yap da şanını çok tenzîh edelim. |
|
İBN-İ KESİR |
Ki seni daha çok tesbih edelim. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Böylece seni çok tesbih edelim.» |
|
BEKİR SADAK |
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun´u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ki seni çokça tesbîh edelim, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Tâki Seni çok tesbîh edelim». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ki seni çok tesbih edelim. |
|
ALİ BULAÇ |
"Böylece Seni çok tesbih edelim." |
|